28 Mart 2024

MESAFE KOYMAK

  • PDF
  İnsanların bezdire bezdire canını alan salgın hızlanarak artıyor. Dünya böyle sıkıntıları çok yaşamıştır. İnsanlar geçmişten ders almadığı gibi çoğu felaketlerin oluşumuna bilerek ya da bilmeyerek davetiye çıkarmış ya da katkıda bulunmuştur
 
  Salgın hastalıklar bir yana insanlar bir yüzyılın içine iki cihan harbi bile yerleştirmişlerdir. Her olayın ardından yine ahı, vahı... eyvahı da çekeriz. Bugünün sorunlarının dünün yanlış çözümlerinden kaynaklandığını irdelemediğimizden, doğal olarak ders almayı da bilmeyiz. Bu sıralar sıkıştığımız için mesafe, izole, tecrit, sosyal mesafe... gibi kavramları konuşuyoruz.
 
  Mesafe;
 
  Ara, aralık, uzaklık anlamında olup sosyal mesafe ise diğer insanlarla temastan kaçınmaktır. Kamuya ait açık alanlara mümkünse hiç gitmemek yani zorunlu yalnızlaşmaktır.
 
  Küreselleşen dünya virüs yokken bile sosyal mesafeyi her alana yerleştirmiş ve istediğini tecrit ediyordu. Silahla, ekonomik üstünlükle, gelişmişlik endeksiyle, eğitim .... gibi güçlü yönleriyle kendi dışındakilere mesafeyi koyarak ötekileştirmeyi ve sömürüyü çoktan hayata geçirmişti. Emperyalist ülkelerin “astığım astık, kestiğim kestik” eylemleri gelişmemiş ülkeleri daha da fakirleştirmesi, yeraltı kaynaklarını gaspederek çevre katliamları yapması.... virüsten daha tehlikelidir.
 
  Geçen günlerde Fransa’da iki doktorun corona virüsü “aşı denemesini Afrika’da ve hayat kadınları üzerinde yapalım” açıklamaları insanlık adına utanç verici olup sosyal mesafenin yanında ırkçılığın varlığının göstergesidir.
 
  Ülkemizdeki durum da farklı değildir. Uzak geçmişte faşist darbelerle, yakın geçmişte“Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz” ve “Demokrasi amaç değil araçtır” diyenlerle aramıza sandıkta mesafe koymadığımız için sosyalliğimiz kalmadığı gibi izole de olduk!
 
  Bu sıkıntılı zamanlarda bile cumhurbaşkanının kendi partisinin belediye başkanlarına hitap ederek, muhalefeti ayırmasının adına ister sosyal mesafe, ister izolasyon deyin...! Muhalefet partili belediye başkanlarına kanunsuz olarak bağış yasağı konulması o belediye sınırlarında yaşayanların siyasi mesafe konularak ötekileştirilmesinin kendisidir.
 
  Birlik ve beraberliğe daha çok ihtiyacımızın olduğu bu sıkıntılı günlerde bari iç politikayı rafa kaldırsalar.Yönetimdekiler, kendilerinden olmayanı dışlayarak demokrasiyle, Diyanet İşleri de siyasi uygulamalarıyla islam diniyle arasına mesafeyi Corona nın doğumundan çok önce koymuşlardı...
 
  Virüsü tütsü yakarak kovmaya çalışan şehrieminlerin olduğu ilçede yaşamayı Ulukışlalılara, başka ilçe sınırları içindeki depoları gaspetmeyi de Altınordululara sormak gerek. Yanıtını da yıllardır doğrulara mesafe koyanlar vermelidir. Niğde’yi bilmem ama Büyükşehir başkanımız Hilmi Güler’in Gülyalı’daki depo işinde haklının yanında yer alacağını düşünüyorum.
 
  Bunlar insanlığı ölümden beter yapan ötekileştirmelerdir ve bu şekilde uzun mesafe katedenlere tarih tanık olmamıştır. Peter Senge’nin “Takımın aklı, takım bireylerinin aklından daha büyüktür” deyimini unutmazsak doğru işler yaparız.
 
  Bu mantıkla yıllardır aldığımız mesafe ortadadır... Sağlıklı günlerimiz olsun.
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde