Çokça acı biber lazım.! Özellikle yönetenlerin ağızlarından çıktığını kulakları duymuyor. Yalan, hakaret, itham akıllarına gelen anında ağızlarından dökülüyor. Bu kırık dökük konuşmalarla toplumsal kutuplaştırmayı derinleştirdikleri gibi yalanı da bilerek masumlaştırıyorlar. Bunu topluma örnek olması gereken kişilerin yapması da işin başka boyutu.

 

Kimse yönetenlerden çok şeyler istemiyor. Zaten verecek bütçe kalmadı hiç olmazsa bedava olan üslubu ve siyasi nezaketi toplumdan esirgemeyin. İnsan evliya bile olsa bu yalanlar ve üslup karşısında abdestini bozar. Nefret söylemlerinizi dinlemekten bıktık, siz de söylemekten vaz geçin artık...

 

Yirmi dört saat yandaş medyanız yalan makinası gibi çalışıyor. Yeter artık sizlere lanet okumaktan di-limiz isyan etmeye başladı... Son günlerin polemik konusu ise saman. Özellikle saman altından su yürütenler ateşli konuşmalarıyla gündemi örtüyorlar.

 

“Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu ama fark edemedik” sözlerinin sahibi ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz katıldığı bir toplantıda ”Biz hesap ettik. Fındıkla tank karşısında bir mukayese yapalım dedik. Sakarya, Kocaeli ve Karasu’nun tüm fındıklarını toplayıp, gemilere yükleyip Almanya’ya göndersek bir tank kadar etmiyor” şeklinde konuştu. Sana ne demeli, etmez tabi ürün sende borsası Almanya’da, tank fabrikası sende hazırcı ortağın Katar’da! Siz ancak kırıp kırıp içini yemeyi bilirsiniz.!

 

Konu tank ya da fındık değil, AKP hükümetinin ülkeye ve tarıma nasıl baktığıdır. Tarımsal üretimi yok eden zihniyet, saman da, kapçık da, bakliyat da..... ithal eder. Yönetim tarzları gereği sapla samanı değil, kapçakla samanı da karıştırırlar. Daha geçen günlerde otuz altı kınalı kuzuyu şehit verdik. Henüz acısı çıkmadan AKP’lilerden “TBMM’nin acil toplanmasını gerektirecek bir durum yoktur” denildiğini dinledik. Güleriz ağlanacak halimize ve onunla yetinmeyip bir de kahkaha patlatırız...!

 

Bu güne kadar çok yanlış işler yaptık, bunlardan ders çıkarıp doğru işler yapacağız. Anladık ki ülke yönetimi öyle “çıraklık, kalfalık ve ustalık” gibi değilmiş deseler de canımızı yeseler. Ama o zaman “hem kel, hem fodul” nasıl olacaklar...?

 

Yine olan cephede gariban askerimize, tarlada üreticiye ve genelde ülkemize oluyor. Tankla fındık, şehitle düşmandan aldığın can kıyaslanıp, sonrasında tepelerin boş kalmayacağı konuşulur mu ..? Meziyet tepeleri dolduracak yanlışları yapmamaktır.

 

Atanmış plancı Hulusi’nin, Kılıçdaroğlu’nun telefonuna çıkmaması, mitilcinin el sıkmaması ve ağasının kara günlerde bile ana muhalefet liderine sarması içinde bulunduğumuz durumun özetidir. Bunlar yetmemiş gibi insanlık duygusunu sıfırlamış Bursa müftüsü de piyasaya çıktı...