05 Mayıs 2024

NELER OLUYOR?

  • PDF
      Eğitim, topluma her yaşta ve sürekli iyi davranışlar kazandırarak, vatanını seven, ahlaklı, dürüst, sorgulamayı bilen, araştırmacı vb gibi faydalı insanlar yetiştirme eylemleridir. Bunların yapıldığı eğitim kurumlarında görev alan kişilerinde istenilen başarıya ulaşmak için çalışma ve gayretlerinin yanı sıra devletin de siyasetten arınmış bir milli eğitim politikası olmalı ki amaca ulaşılabilsin. 
      Gün geçmiyor ki bu eğitim kurumlarındaki başarısızlıklar, katılaşmış düşüncelerin skandalları ve yönetim zafiyetleri kamuoyunda yer almasın! Öğrencilerin öğretmen öldürmesi, öğretmenlerin öğrenciye fiziki şiddet uygulaması ve bazılarının ise taciz gibi aşağılık boyutlara ulaşması toplumun, eğitim-öğretim faaliyetlerinden soğumasına ve devlet okullarına olan güvenin de sarsılmasına yol açmaktadır. Olanakları yeterli olanların özel okullara yönelmesi bunun kanıttıdır.
      Bir üniversite rektör yardımcısının "Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır....” ifadesi eğitimde başların kokuştuğunun göstergesidir. 
      Daha geçen hafta Konya’daki bir lisenin felsefe öğretmeni, beden eğitimi dersini müfredat gerekçeli zina olarak tanımladı. Hakkında soruşturma açılan öğretmenin “Yarın ölünce hesap sorulacak bir konu için tartışmam. Bu bir inanç meselesi derim, sosyal medya paylaşımlardan sevap bekliyorum... karşılığı cennette, suçu vız gelir” ifadesi özrünün kabahatinden büyük olduğunu göstermektedir. Bu kafası olup, aklı olmayanlarla sorunlar çözülemeyeceği gibi hep derinleşir.
     -İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında ki taciz skandallarının önüne geçilememesi, 
     -Öğrencilerin, haremlik-selamlık şeklinde ayrıldığı okul sayılarının gittikçe artması, 
     -İktidara yakın sendikaya üye olmayanların yöneticilik görevlerine getirilmeyerek liyakatın ortadan kaldırılması,
     -Öğrencileri, çeşitli projeler adı altında bilimsel eğitime karşı çevrelerle buluşturan uygulamaların varlığı,  
     - İçeriği çağdışı kalmış kitapların okullarda dağıtılıyor olması,                                                                     
      Eğitimde neler oluyor, sorusunu ve sorunlarını gündemden düşürmüyor.
      Sorunun okullarda öğretmen ve öğrencilerle çözülemeyeceği, asıl sorunun sistemsel olduğu malumdur.
      Bu temel sorunun çözümü için Ulu önder Atatürk’ün, “Milli eğitim programından söz ederken, eski devrin boş inançlarından ve yaratılışımızla hiç ilgisi olmayan yabancı fikirlerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden tamamen uzak, milli karakterimiz ve milli tarihimizle uyumlu bir kültür kastediyorum...”  Sözlerini hayata geçirmemiz yeterli olacaktır.
      Geleceğimiz ve ülkemiz için yaşamsal önem taşıyan  bu konuda yetkililerin milli eğitime değil de, dini eğitimei daha çok önem vermesi sorunları ağırlaştırmaktadır. 
      Kendimizi kandırmanın anlamı yok, bu sorun çözülmeden hiç bir sorun çö-zü-le-mez...!
 
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde