23 Temmuz 2024
ÇARESİZ BİR ANNENİN SESSİZ ÇIĞLIĞI
- Pazartesi, 22 Ağustos 2016
Fatsa’da ikamet eden Hatice Tokbaş, 13 yaşındaki epilepsi hastalısı oğlunu imkânsızlıklar içerisinde tedavi ettirmeye çalışıyor.13 yaşındaki Alihan küçük yaşlarda Epilepsi (sara) hastalığı ile tanıştı. Tedavisi devam ederken obezite hastalığı ortaya çıkan küçük Alihan bu günlerde aşırı kilolarıyla da savaşıyor.
Zekâ geriliği olan Alihan hırçın davranışlarından dolayı çevresindekiler tarafından bulunduğu ortamlarda istenmiyor.
Gazetemize açıklamalarda bulunan anne Hatice Tokbaş, oğlunun tedavisi için kendilerine uzanacak bir yardım elini beklediklerini ifade etti.
Bir annenin en büyük imtihanı çocuklarıdır diyen anne Hatice Tokbaş; “Keşke Alihan’a daha güzel imkânlar sunabilseydim. Elimden yardım istemekten başka bir şey gelmiyor” dedi.
“13 yaşında ve yaklaşık yüz yirmi kiloda”
Eşinin sağlık sorunları nedeniyle bir süredir çalışmadığını ve maddi açıdan zorlandıklarını ifade eden anne Hatice Tokbaş, yaşadıkları zorlu süreci şu sözlerle anlattı: “ Oğlum Alihan doğuştan epilepsi (sara) hastası. Alihan 13 yaşında olmasına rağmen zekâsı bir bebek zekâsı seviyesinde ve bunun yanı sıra obezite hastalığı var. Şu an yaklaşık yüz yirmi kiloda. Çok fazla yemek yiyor ve doyduğunu hissetmiyor. Özel bir rehabilitasyon merkezine gidiyor. Düzenli ilaç kullanması gerekiyor”.
“Bazen ekmek parası bile bulamadığımız günlerimiz oldu”
Zor bir dönemden geçtiklerini ifade eden Hatice Tokbaş: “Üç çocuğum var. Alihan en küçük çocuğum. Büyük oğlumda sara hastası. Eşim özel bir temizlik şirketinde çalışıyordu. Belinden rahatsız olduğu için yaklaşık iki aydır çalışamıyor. Doktorlar ameliyat olması gerektiğini söyledi. Sosyal Yardımlaşma Vakfından sadece yakacak yardımı alıyorum. Nakdi yardım için de başvurmuştum ama olumlu bir yanıt alamadım. Sanırım o günlerde eşimin sigortası olduğu için yardım yapılmadı. Çok zor bir dönemden geçtik. Bazen ekmek parası bile bulamadığımız günlerimiz oldu. Şu anda da bir takım maddi sıkıntılar çekiyoruz. Eşim çalışamıyor. Evimiz kira ve beş kişi kıt kanaat geçinmeye çalışıyoruz” dedi.
“İlaçlarını bile gündelik ihtiyaçlarımızı kısıtlayarak zor alıyoruz”
Doktorlar Alihan’ın tedavisini daha kapsamlı bir hastanede gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi diyen Hatice Tokbaş: “Alihan’ın tedavisini tam anlamıyla gerçekleştirebilmesi için büyük şehirde tam teşekküllü bir hastaneye gitmesi gerekiyor. Nöbet geçirdiği zamanlarda çok hırçınlaşıyor ve çevredekilere de fiziksel rahatsızlıklar verebiliyor. Algılama sorunu var. Düzenli kullandığı ilaçlarını bile gündelik ihtiyaçlarımızı kısıtlayarak zor alıyoruz. Bir anne olarak tek istediğim oğlumun tedavisi için yardım eli uzatılmasıdır” dedi.
“Sevgiye muhtaç ve ötekileştiren bakışlar arasında büyüyor”
Alihan’ın çevredeki komşuları tarafından da istenmediğini belirten Hatice Tokbaş: “Oğlum sürekli dışarıda oynamak istiyor. Mahalle sakinleri de hastalığından ötürü kendi çocuklarına rahatsızlık vermemesi adına oğlumun dışarıya çıkmasından rahatsızlık duyuyor. Bu nedenle birçok kez ev değiştirmek zorunda kaldık. Oğlum çok küçük ve eve hapsedip dışarıdan mahrum bırakmak istemiyorum. İmkânım olsa daha sakin bir mahalleye taşınırım. En azından oğlum sokağa çıkar ve gönlünden geçtiği gibi oynar. Benim oğlum küçük bir melek gibi, sadece nöbet geçirdiği zaman sinirleniyor ve hırçın hareketler sergiliyor. Oysa sevgiye muhtaç ve ötekileştirilen bakışlar arasında büyüyor. Dışarıda diğer çocuklar top oynarken onları izliyor, dışarıya çıkmak istiyor. Kimsenin çocuğu rahatsız olmasın diye ya birlikte çıkıyoruz ya da evde zaman geçiriyor. En büyük eğlencesi ise dolmuşa binerek gezmek. Bazen mutlu olsun diye dolmuşa bindirip şehir içinde dolaştırıyoruz” dedi.
“Böyle bir güzelliği bana verdiği için her gün Allah’a şükrettim”
Bir annenin bu hayattaki en büyük imtihanı çocuklarıdır diyen anne Hatice Tokbaş: “ Benim oğlum hasta ve benim elimde onu iyi edecek imkân yok. Maddi açıdan bu kadar zorlanmasaydık ve tedavilerini en iyi şekilde yaptırabilseydik oğlum bu gün daha sağlıklı olabilirdi. Bundan sonraki süreçte ise elimden oğlum için yardım istemekten başka bir şey gelmiyor. Ona bakmaktan, onunla ilgilenmekten hiçbir zaman şikayet etmedim. Böyle bir güzelliği bana verdiği için her gün Allah’a şükrettim.
Maddi sıkıntılar nedeniyle güzel bir hayat sunamasam da oğlum benim bu dünyadaki en değerli varlığım. Ve biz bize uzatılacak yardım ellini bekliyoruz” dedi. ÖZEL HABER
SÜMEYRA ÖZCÜRE
