Ezc. Fehmi Akar:” Vergide üçüncü olduk ama zenginler sıralamasında üçüncü olamadık”

Ecz. Fehmi Akar 2012 yılı gelir vergisi listesinin açıklanmasından sonra konuyla ilgili çarpıcı bir açıklama yaptı . özellikle dolaylı vergilerin yüksek oluşuna değinen Fehmi Akar; “Gelir vergisi; bir önceki yılın muhasebesi sonunda yapılan cirodan masraflar düşüldükten sonra kalan net gelirin belli oranda devlete ödenen paydır. Bu herkesin boynunun borcudur. Kazancın faturalısı, faturasızı olmaz. Kazanılanın belli oranda verilmesi şarttır. Bunun gerçek oranda yerine getirilmeyişi dolaylı vergilerin yükselmesine neden olmaktadır. Dolaylı vergilerden tüm vatandaşlar etkilenmektedir. Bunun da yüksek oluşu hakkıyla verilmeyen gelir vergisinin açığının kapatılması anlamına gelmektedir. Taşıt alım vergisi, akaryakıt tüketim vergisi, banka ve sigorta muameleleri vergisi, damga vergisi, harçlar dolaylı vergilerden bazılarıdır. Bunlardan etkilenmeyen bir kişi gösterebilir misiniz? Devletin bir bütçesi vardır. Bunu denkleştirmek zorundadır. bir önceki yılın gelir vergisine bakar. Bir sonraki yılın gelir vergisini aşağı yukarı tahmin eder. Ortaya bir açık çıkacaksa bunu dolayalı vergilerle kapatmaya çalışır. Böylece kazandığının vergisini hakkıyla verenler, vermeyenlerin açığını kapatılması için dolaylı vergilerle yeniden vergilendirilirler. Çünkü dolaylı vergi kazananla kazanmayana ayırmaz. Vergi mükellefi olan da olmayan da dolaylı verginin kapsama alanı içindedir. Sonuçta; gelir vergisiyle dolayalı vergi birbiriyle ters orantılıdır. Gelir vergisi oranı ne kadar yükselirse yani kazançlar hakkıyla vergilendirilirse dolaylı vergi oranı düşer. Yaptığımız temel harcamalara bakıldığında dolaylı vergilerin o kadar yüksek olduğu görülür ki gelirler gerçek oranda vergilendirilebilse bu harcamalarımız belki de yarı yarıya düşecektir.”dedi.

Fatsa’da gelir vergisi sıralamasında üçüncü sırada yer aldığını belirten Fehmi Akar; “Çok şükür vergide üçüncü olduk ama Fatsa’nın en zenginleri sıralamasında üçüncü olamadık. Bundan da kimse alınmasın. Burada bir konuyu daha vurgulamak isterim. Yüksek vergi verenlerin kazancının da çok yüksek olduğu anlayışıyla hareket eden kontrol elemanları, hemen bu yüksek vergi verenlerin yakasına yapışıyorlar. Sanki vergiyi fazla veren fazla da kaçırmış olabilir gibi bir düşünce içinde oluyorlar sanırım. Bu da bizim gücümüze gidiyor ve bizi son derece üzüyor. Bu ülkede hiç vergi vermeyenler de var. Bir iş yaptığı halde hiç vergi vermeyenin peşine düşmeleri lazım.” şeklinde tamamladı konuşmasını.