23 Temmuz 2024

CHP FATSA BELEDİYE MECLİS ÜYESİ EROL YEREBASMAZ: “BİZ, YAPILANLARA TEŞEKKÜR EDERKEN YAPICI ELEŞTİRİLERİMİZİ VE YANLIŞ BİLDİKLERİMİZİ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

  • PDF

 ‘Emre ESER ile Haftanın Konuğu’ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fatsa Belediye Meclis Üyesi Erol YEREBASMAZ oldu.

Yerebasmaz, Fatsa Yeni Haber Gazetesi Genel Müdürü Emre ESER’in yerel gündeme ilşkin soruları cevaplandırdı.

Emre ESER: Yerel seçimlerin ardından geride bıraktığımız 2 yılı, Belediye Meclis Üyesi sıfatınız hasebiyle Fatsa bazında yorumlar mısınız?

Erol YEREBASMAZ: Biz burada doğduk, burada yaşıyoruz, mezarımızda burada olacak. Kim istemez ki asgari ihtiyaçları ve alt yapı sorunları çözülmüş, kültür ve sanat faaliyetleri içinde bir ilçede yaşamayı. Yerel seçimler üzerinden iki yılı aşkın süre geçti. Hani bir deyim var “Allah adamı gördüğünden geri bırakmasın.” Ordunun büyükşehir olmasıyla ilçe belediyeleri gördüğünden geri kalarak kaynak ve yetki kısıntısına uğradı. Zamanında büyükşehir olursak çok para gelecek, zengin olacağız edalarıyla olmayan nüfus artışını sağlayarak destek verenler “kendim ettim kendim buldum” şarkısını mırıldanmaya başladılar ve bu duruma alışamadılar. Bu ne yahu, ne iş, İller bankasında yanlışlık olmuş, para ondan az geldi…! gibi serzenişler oldu. Sonra baktılar ki Enver Paşanın yelkenleri dik duruyor, alt belediyeler yelkeni indirmek zorunda kaldı. Kanımca bu durumu ilk defa seçilen belediye başkanları yadırgamadı, öncesini bilmedikleri için hep öyledir sandılar.  Fakat daha önce başkanlık yapanlar haklı olarak yadırgadı ve alışmakta zorlandı. Bu durumda örtülü olsa da yetki – yetkisizlik anlaşmazlığı da yaşandı. Bizim başkanın üçüncü dönemi ve borcun çokluğundan dolayı alışmakta zorlandığını düşünüyorum. Borç çok olsa da önceden çevrilebilecek kaynakları vardı, kaynakların gitmesi ise “gördüğümüzden geri kaldığımız” günün başlangıcı oldu. Borç bize kaldı, kaynaklar Ordu ya gitti, alın size büyükşehir!  Ünye Belediyesinin başkanının yeni olması ve borcunun azlığı bizim tersimiz bir durum oluşturdu. Bizim durumumuzda olan belediyeler bu sefer Büyükşehir belediye başkanının iki dudağından çıkaracağı müjdeyi, projeyi, yatırımı ya da başka şeyi beklemeye başladılar. Kimi konteyner limanını, kimi hayvan barınağını, kimide kent meydanı adı altında yapılan parke taşı döşenmesini beklemeye başladılar. Bu tespitten sonra gelelim Fatsa’ya. Biz geçen iki yılı statik yani durağan, yatırımsız ve sönük geçirdik. Yani iki yılı yok saydık.  Belediyemizin internet sitesini takip edenler bunu rahatlıkla görmüştür zaten. Benim yaşadığım yerdeki bir hizmeti anlatayımda ister ağlayın ister gülün. Fatsa Belediyesinin 13 Nisan 2016 Tarihli sitesinden aldım. Başlık aynen şöyle:                                                                                                                                           BOLAMAN-YASSIBAHÇE-BÜLBÜL GRUP YOLUNDA 50 YILLIK YOL SORUNU TARİH OLUYOR                           Fatsa İlçemizde 50 yıldır sancı haline gelen Bolaman- Yassıbahçe-Bülbül-Buharı- Kayaca grup yolu Ordu Büyükşehir Belediyesi sayesinde nihayet yapılıyor. Bolaman-Yassıbahçe-Bülbül-Buharı-Kayaca grup yolunda şu anda yol hazırlığı ve iyileştirme çalışması Büyükşehir belediyemiz ve Fatsa Belediyemiz ekiplerince başladı. Büyükşehir Belediyemiz ilk olarak Fatsa Belediyemiz ile ortaklaşa olarak kendi imkanları ile 3 kilometre yol hazırlığı ve iyileştirme çalışmasına başladı. Yolun yaklaşık 3 kilometrelik bölümünde ayrıca OSKİ ekipleri tarafından su hattı çalışması da yapılıyor. Bolaman-Yassıbahçe-Bülbül-Buharı-Kayaca grup yolu güzergahında yaşayan vatandaşlar, yolun geçmişinin çok eski yıllara dayandığını belirterek, “Biz bu yolun yapılması için özellikle Ordu Büyükşehir olmadan önce belde belediyesine sayısız müracaatımız oldu ancak bir sonuç alamadık. Ordu Büyükşehir olduktan sonra grup yolumuzun yapılması ile ilgili bir ışık aldık ve çok şükür şu anda yolumuz yapılmaya başlandı.” dediler.  Bolaman-Yassıbahçe-Bülbül-Buharı-Kayaca grup yolunda Ordu Büyükşehir Belediyemiz ve Fatsa Belediyemiz tarafından 3 kilometrelik sıcak asfalt çalışmasının ardından 7 kilometrelik daha yol ihalesinin yapılacağı bildirildi.

Gelelim işin aslına. Yolu iyileştirdiğiniz için teşekkür ederim.  Sanki ortada işleyen bir grup yolu yokmuş yeni açılıyormuş gibi algı yaratıyorlar. Bu yol zaten 50 yıla yakın zamandır çalışan bir yoldu, bunu o yörede yaşayan herkes bildiği gibi bu haberi yapan algı yaratıcıları da biliyor. İnsanları niye kandırıyorsunuz, yalan ağzınıza ve oy algısı da vicdanınıza yuva mı yaptı? Kayaca’da bir semtin yolundaki heyelanı bir yılı aşkın sürede yapmadınız, çünkü o yol CHP belediye meclisi üyesinin de yolu. Aynı güzergahı ters taraftan mezarlık yolu diye AKP lilerin kapısına kadar asfalt yaptınız. Sizi gidi uyanık oy avcıları. Bu işlerin doğruluğunu ne Hüseyin Anlayan’a ne de Enver Yılmaz’a anlatmadınız, 50 yıldan beri açık olan yolun iyileştirme çalışmalarını yeni yol açılıyormuş gibi söylerken, o yolun yapılmasında fikir babası olmasında emeği geçen Kayaca Köyünün o zamanki muhtarı Onbaşı lakaplı rahmetli (nur içinde yatsın) Abdullah Özkan’ın oğlu olan şimdiki muhtar İsmet Özkan’da yol yeni hizmete açılıyor, diyorsa ben bir şey demiyorum. Susan dilsiz şeytandı ya onun için konuşuyorum. Düzenin şeytanlarının ve Belediye başkanlarını kandıranlarında konuşmasını bekliyorum. Kaldı ki bu yolun yapılması için belde belediyemize sayısız müracaatlarımız oldu, ancak sonuç alamadık diyorsunuz. El insaf...Yassıbahçe, Bülbül, Kayaca ve Buharı belde belediyesine bağlı mahalleler değildi ki, köydü. Bütün bunlara rağmen Bolaman Belediyesinden o köylerde çok hizmet aldı. Belediyeyi kapattınız ama Bolaman’da seçim alamamanın kin ve nefretinden vazgeçmediniz. Velev ki sizin yalanınız doğru olsun. On dört yıldan beri siz niye Köy Hizmetleri aracılığı ile yapmadınız diyerek adama sormazlar mı. Siz hepsini biliyorsunuz ama işinize gelmiyor.                                                                                                                                   Bunları niçin anlattım; Çok uzun yıllar önce hizmete açılan yolların iyileştirilmesini bile yeni yatırımmış gibi pazarlamaya başladılar. Yalan söyleyecek dilimiz yok ama doğru ile yanlışı ayırtedecek kapasitemiz var. Hiç kimse hizmet karalaması yapmaz, gerçekten yapılan işleri bizde alkışlarız. Yeterki niyet iyi ve iş dpğru olsun.

Büyükşehirin Fatsa merkezinde yaptığı bir yatırım var mı? Gören var mı? İki yılı aşkın süre, şu projesi bu projesi diye     geçti, icraat var mı? O da yok. Yapılacağı söyleniyor.                                                             Yapılanları ben söyleyeyim;

-Cumhuriyet meydanına, Büyükşehir Belediyesi çalışma ofisi açtı!

-OSKİ su tahakkuk servisi açtı,

- Büyükşehirin sorumluluğunda olan caddelerde paralı otopark dönemi başladı,

- Karayolunun ortasındaki peyzaj alanının çimleri, çiçekleri sürekli yenileniyor ve bordür taşları boyanıyor,

-Ordu sınırları içindeki karayoluna trafik denetimi için Elektronik Denetleme Sistemi(EDES)  kuruldu, bundan Fatsada nasiplendi!

-Büyükşehir yasası gereği emlak vergileri iki kat fazla ödenmeye başlandı,

-Fatsa sahildeki jimnastik aletleri yenilendi,

- Fatsa Belediyesinin daha önce yaptığı ama çabuk bozulan asfaltların bir kısmını yenilediler.

-Sahilimize ve muhtelif yerlere reklam panoları takıldı,

-Dolmuşlara “toplu taşıma aracı” yazıları logolarıya beraber yapıştırıldı!

-Ayazlı mahallesi çöp toplama istasyonu oldu,

-Aybastı yolunun kenarına peyzaj düzenlemesi yapıldı,

İleride yapmak üzerede bazı projeler düşünülmüş konuşuluyor, İki yılda şehir merkezimizde yapılanlar bunlar.

Büyükşehirin ve küçük şehrin seçimden önce vaat edip de henüz yapmadıklarına da bakalım;

-Eski orman işletme şefliğinin yanındaki Pazar alanına katlı otopark yapacağız denildiğinden beri bir buçuk yılı aşkın süre geçti.

-Şehir içi trafiği ve levhaları düzenlenmedi,

-Meydan Projesi hayata geçirilmedi,

-Harikalar Diyarından haber yok,

-Çerkezler tepesi mesire yeri sadece konuşulmaktan öteye gidememiştir.  

-Bolaman Akise tepesi teleferik projesinden haber yok.

Yetkililerin bunların ne aşamada olduğunu açıklayarak halkımızı bilgilendirmesi gerekmektedir.

Emre ESER: Belediye meclisinde ortaya koyduğunuz söylemler iktidar partisi yöneticileri tarafından dikkate alınıyor mu?

Erol YEREBASMAZ: Sn Eser, geçen yıl yani 2015 Mart ayında verdiğimiz iki soru önergemiz kayboldu. İçeriklerinde; birinde yıllara göre yol katılım paylarının tahakkukunu, diğerinde ise Cem evlerinin ibadethane statüsünde sayılması gerektiği konusunu sormuştuk. Dikkate alınmak soru önergelerini kaybetmek ise alınmıştır! Türkiye siyasetinin son yıllarda ki dikkate alınma oranının demokrasiye, insan haklarına, insani değerlere değil de alınan oya ve siyasi güce endekslendiğini sağır sultan bile biliyor. Geçen hafta devirdikleri başbakanı ne kadar dikkate almışlarsa bizi de onun binde biri kadar alırlar belki!

Emre ESER: Sizce Fatsa’nın aciliyet gerektiren ihtiyaç ve sorunları nelerdir?

Erol YEREBASMAZ: En büyük sorun sahipsizlik, Önceki gibi güçlü ve bitirici siyasetçilerimiz yok. İktidar partisinin dört vekilinden üçü daha yeni. Numan Beyde üstlendiği başbakan yardımcılığı konumu nedeniyle Ordu zaman ayıramamaktadır. Ayrıca ülkemizin içine düşürülen terör ve kaos ortamına birde 4 Mayıs darbesi eklenince Numan beyin yerele ayıracak zamanının olmadığına hak vermek gerekir. İşte bu noktada onun gücünü Fatsa’ya yansıtacak etkili politikacılara ihtiyacımız olduğunu  düşünüyorum. Muktedirlerin dışındakiler bir şeyler söyleyince eleştri oluyor ve nerdeyse küsüyorlar. Halbuki yapıcı eleştirilerden çıkarılacak sonuçlar yönetime ışık tuttuğu gibi rehberlik görevide yapar. Modern yönetimin kurallarından biride eleştirilerden faydalanmaktır.  İhtiyaçları ve sorunları öncelik sırasına göre tesbit edip söylemek aslında yönetime yardımcı olmaktır. Asıl olan onları çözecek ve konulara vakıf kadroların ve kaynakların varlığının olup olmamasıdır. Fatsa’da, İdris Naim Şahin ve Eyüp Fatsa’dan sonra işbitirici, ağırlığı olan bir siyasetçi olmadı. İşte asıl sorunda bu.

-Organize sanayi bölgesinin genişletilmesi için biraz ilerleme sağlandı diye biliyorum, o aşamada yol güzergahınında ele alınması gerekir.                                                                                                                   -  Fatsa’nın göçten ve yerel yönetimden kaynaklanan gittikçe ağırlaşan kentsel ve sosyo-kültürel sorunları var. Bu sorunlar giderek ağırlaşmakta ve süreç yanlış yönetildikçe de çözümsüzlüğe doğru gitmektedir.

-Kapatılan beldelerdeki etkinliklerin yeniden yaşama geçirilmesi. Ilıca Hıdrellez şenlikleri, Yalıköy Denizcilik ve Kabotaj Bayramı etkinlikleri vb.

-Yakın bir gelecekte şehir merkezini kilitleyecek olan bir trafik sorunumuz var. Bunun çözümünün projelendirilerek en kısa sürede başlanması gerekmektedir. Bu konu toplu taşıma ve yeni çevresel geçişler açmakla çözülebilir düşüncesindeyim. Yeri gelmişken söyleyeyim proje denilen böyle şeyler olmalıdır. Sahile mevsim çiçekleri dikerek “sahil düzenleme projesi” olmaz. O görsel bir ihtiyaçtır, onunda yapılması gerekir ama Fatsanın trafiği artık acil tedavi gerektiren bir kangren durumuna gelmiştir.

-Otopark büyük bir ihtiyaç halini almıştır. Çözümü ise, Büyükşehir belediyesi caddelerdeki araçlardan aldığı park ücretlerini o ilçenin otopark sorununu gidermede kullanmalıdır.

Emre ESER: Geçtiğimiz aylarda sizin de aday olduğunuz CHP Fatsa İlçe kongresi gerçekleştirildi. Bu kongrenin ardından Onur ÇAM başkanlığında yeni bir yönetim oluşturuldu. Sizce bu yeni yönetim Fatsalıların ve partililerin beklentilerini karşılama noktasında şuana kadar yeni bir sinerji oluşturabildi mi?

Erol YEREBASMAZ: CHP Cumhuriyeti kuran partidir. Kurulduğu günden itibaren toplumun beklentilerini daima oy beklentileri üzerinde tutmuşdur. Biz ilçe olarak güzel bir kongre yaptık ve kendilerini tebrik ederek başarılar dilerken her zaman birlik ve beraberlik içinde olacağımızı söyledik. Ülkenin içinde bulunduğu koşullar bizi birbirimizi eleştirmeye değil, daha da çok bütünleştirmeye ve çalışmaya mecbur etmektedir. Fatsalıların ve partililerin beklentilerini karşılama noktasında zamana ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Ben illede başkan olacağım diye tutturan bir cumhurbaşkanının var olduğu ülkede baskın seçim her zaman gündemde olduğundan hazır olmak durumundayız. Oluşan yeni yönetimin değerlendirmesini benim yapmam sağlıklı olmaz. Bu değerlendirmeyi partililerimizin ve il yönetiminin yapması daha sağlıklı olur. Aslında en doğrusu da kendilerinin yapmasıdır. Zaman içinde iyi bir sinerji oluşturacaklarını ve toplumun beklentilerini karşılayacaklarını ümit ediyorum.

Emre ESER: Yeni yönetimin partinizi hak ettiği, olması gereken ve hedeflenen seviyelere çıkarabileceğine inanıyor musunuz?

Erol YEREBASMAZ: Yaşamın temel felsefesi hedeflere ulaşmak üzerine kurulmuştur. Her alanda olduğu gibi siyasi partilerdede yönetimlerin görevi topluma hizmeti hedeflenen seviyelerin üzerine çıkarmalarıdır. Bunları gerçekleştirmek içinde birtakım acil ihtiyaçların yani olmazsa olmazların ve şartların eşit olması gerekir. Bunlar nelerdir?                                                                                                                    Birincisi ekip ve zaman işidir. Uyumlu bir ekibin toplumla iç içe ve barışık durumda 7/24 diye nitelendirdiğimiz zaman aralığında aktif olarak gereken çaba gösterilmeli ve emek verilmelidir.

İkincisi maddi güç ile devlet gücünü kullanmadır: Uzun yıllardır iktidarda olan siyasi partilerin beslendiği kaynaklar ile muhalefet partilerinin kaynakları ve bürokrasi gücü kıyaslanamaz. Birde yaşam ve düşünce tarzı gereği öz kaynakları dışında arayışta bulunmayan ve bürokraside devlet geleneği ile liyakatı gözeten partimizin, doğru yapmakla birlikte istenilen seviyelere yükselmesi iktidar partileri kadar kolay olmaz. Kaldı ki CHP siyasetinde, dini, yalanı ve devlet olanaklarını kullanmaz, vatandaşları dindar ve kindar diye ayırarak ötekileştirmez. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini hayata geçirip uygulayan parti olduğundan komşu ülkelerin yanı sıra dünyaya ile barışık bir dış politika izler ve komşularının arı kovanına çomak sokup üç milyona yakın mülteciyi alarak kendi illerini ve vatandaşlarını Kilis örneğinde olduğu gibi perişan etmez. Ne yazık ki haklı olmak ayrı, haklı çıkmak ayrıdır. Bunları, devletin televizyonunun yayın politikasından tutun, görevde yükselme ve mülakatlarda, hukukta, işçi- memur alımlarında, bürokrasideki atamalarda, kamu mülkleri kullanımlarında, adalet ve yerel yönetimlerin hizmet dağıtımlarında vb rahatlıkla görebiliriz. Bu örnekleri daha çok arttırabiliriz. Örneğin: Fatsa’da, hükümete yakın olmayan sendikaya üye olan okul veya kurum müdürü var mıdır?

Üçüncü bir etken var ki söylemeye dilim varmıyor. Kutsal dinimizi siyasete alet edip, oya devşire devşire, gerçekten inananları da çileden çıkartmaya çalışıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı ise evlere şenlik. Yolsuzluğu suç işleme özgürlüğü anlatımıyla dine bağlamak, çocuk tacizlerininin üstünü kapatmaya çalışmak, ticareti siyaset ve din ile birleştiren uygulamalar içinde yaşamaya devam etmek, sıkışınca kutudaki dolarlarla İmam Hatip Lisesi yaptıracaktık yalanını söylemek vb. Hiç olmazsa gavurun parasını TL ye çevirtin de dindar nesil yetiştirecek okul yapımında öyle kullanın! Paranın bir kısmının faizide Kızılay’ın güzel çalışmalarını kirletti.

Amin Maalouf’un çok güzel bir ifadesi var; “İnsanlar bir dinleri olduğu için, ahlaka ihtiyaçları kalmamış gibi davranıyorlar…” Üzülerek söylüyorum, bu yazıya uyan insanlarımızın sayısı her gün hızla artmaktadır.                                                                                                                                                       

Parti yöneticilerinin toplumdan başka, partililerine karşı da sorumlulukları vardır. Onlarda gereğini yapacaklardır. CHP’yi diğer partilerden ayıran özellikde farklı sesleridir. Belediye meclis üyelerimize isnat edilen bir olay var, bu konuyu ilçe yönetimiyle yaklaşık iki ay önce konuştuk. Dört meclis üyemizi de gerçekte olmayan hayali bir olayda töhmet altında bırakan sosyal medya olayında, söz verdikleri gibi gereğini yapmaya davet ediyorum. İl Başkanlığı seçimlerinde ise yeni görev almanın heyecanından olsa gerek iki kurultay delegeliği gibi çok önemli bir işlevi kaybettik. Gönülden kurulan birlik ve beraberlik aynı zamanda sahiplenmekle güçlenir ve hedefede davayı sahiplenen kişilerle ulaşılır.

Sayın Eser, devlet olanaklarının ve vatandaşların dini duygularının siyasette fütursuzca kullanıldığı yılları yaşıyoruz. Karşımızdaki güç kontrolden çıkmış ve kongre ile gelerek tek başına partisini iktidara taşıyan liderini yani Davutoğlunu bile yok saymıştır.  Bu egemen yapıya ve siyasi güce karşın hedeflenen seviyelere gelmenin kolay olmayacağını sanırım ifade etmiş oldum. Ama cumhuriyeti koruyacağımıza dair kararlı olduğumuzun da bilinmesini istiyorum.

Emre ESER: Son olarak Fatsalılara belirtmek ve söylemek istediklerinizi kısaca belirtir misiniz?

Erol YEREBASMAZ: Halkımızın artık uyanarak yerelde ve genelde gündemi takip ederek iyi okumaları gerekmektedir. 4 Mayısta ülkemizde olan olayların demokratik bir ülkede rüyada bile görülmesine müsaade etmezler. Neler oluyor? Sorusunu sormanın ötesinde, Ne yapmalıyıza yanıt bulmak zorundayız. “ Ben yaptım oldu” düşüncesiyle yönetim tarzı olmaz. Bu yerelde de, geneldede aynı. Belediyeyi şeffaflığa açacak, özgün düşünceler yaratarak yeni projelerin hayat bulmasına olanak tanıyacak ve katılımcı yönetimi hayata geçirecek kent konseyinin mutlaka kurulması gerekmektedir. Kaldı ki bu oluşumlar modern kent yönetiminin olmazsa olmazıdır. Ülkemizin her kurumunun ve her belediyesinin şeffaf, halka açık ve hesap verebilir olması gerekir. Kaldıki kent konseyinin kurulmasının ve işlevini yürütmesinin belediyeye ekonomik bir yükü de yoktur. Geçen yıl AKP li meclis üyesi arkadaşımız basına Kent Konseyi kurulacak diye açıklama yapmıştı sevinmiştik. Muhalefet istedi diye kurulmuyorsa ben isteklerimi geri çekmiş olayım! Halkımızın da konuları yakından izleyerek yaşadığı kente duyarlı olacağını ve bu duyarlılığın sorunların çözümünde kolaylık sağlayacağı günleri görmek, bence gerçek yaşamak demektir. Belediyenin artık rutin ötesinde işler yaparak insanca yaşanabilir, modern bir kent yaratmasını bekliyoruz.

Biz, yapılanlara teşekkür ederken yapıcı eleştirilerimizi ve yanlış bildiklerimizi söylemeye devam edeceğiz. Yaşadığımız kentin daha iyi olmasını istemenin ötesinde bir niyetim yok, onun için küstüm oyamıyorum demenin anlamı da yok. Ülkemiz ve ilçemiz için düşüncelerimin Fatsa kamuoyu ile paylaşılmasına aracılık yaptığınız için sizlerede teşekkür ederim.

Röportaj: Emre ESER

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde