FINDIK ÜRETİCİSİNDEN SİYASİLERE ÇAĞRI

Fındık fiyatlarında yaşanan düşüş sonrası mahsule sahip çıkılmadığını söyleyen üreticinin tedirgin bekleyişi sürüyor.

 “Fındık üreticisi fiyatlardan memnun mu?” ve “Sizce fındık mahsulüne yeteri kadar sahip çıkılıyor mu?” sorularını yönlendirdiğimiz üreticiler,  fikir ve görüşlerini gazetemizle paylaştılar.

Bölge siyasetçileri geçim kaynağımız fındığa daha fazla sahip çıksın diyen fındık üreticileri, yaşanan fiyat düşüşü sonrası mağdur olduklarının altını çizdiler.

İşte vatandaşın fındık mahsulü ve fındık fiyatlarına ilişkin yorumları;

Mehmet Şerif Keskin: “Düşen fiyatlar bizleri korkutuyor”

Yalıköy Merkez mahallesinde ikamet eden Mehmet Şerif Keskin bir ton fındık ürettiğini ve fındığını sattığını söyleyerek şu açıklamalarda bulundu: “Fındığımı bekletmedim ve 14 liradan sattım. Fındık fiyatının bu denli düşmesinin esas nedenini fındığın emanete bırakılmasına bağlıyorum. Üretici fındığını emanete vermek yerine evinde bekletse fiyatlar daha dengeli olacaktı. Emanete bırakılan fındık satılmış yerine geçiyor. Tüccar elindeki fındığı istediği fiyata satabiliyor. Örneğin tüccar emanet aldığı fındığı 14 liradan sattı, üreticiye bedelini 9 liradan veriyor. Üretici çok zorda kalmadığı takdirde fındığını emanete bırakmasın. Üretici fındığını bekletirse fındık fiyatları bu denli düşmeyecektir. Yeni fındık sezonu yaklaşıyor ve düşen fiyatlar bizleri korkutuyor. Bu noktada Ziraat Odaları, Borsalar ellerinden geleni yapıyorlar. Fındığınızı bekletin, emanete vermeyin çağrısında bulundular ama üretici dinlemedi. Milletvekillerimiz üreticiyi mağdur etmemek için çalışıyor. İnşallah fındık fiyatları beklenilen oranlara yükselir” dedi.

Mustafa Canbaz: ”Üretici ve fındık sahipsizdir”

Budak Köyünde ikamet eden Mustafa Canbaz ise fiyatlardaki düşüşten dolayı yaşadığı üzüntüyü dile getirdi. İki ton civarında fındığım oluyor diyen Mustafa Canbaz: “İki ton civarında fındık üretiyorum. Fındığımı satmadım. Halen daha bekletiyorum. Fındık fiyatları 15 lira seviyelerinden sekiz liraya kadar düştü. Üretici üzgün ve mağdur durumdadır. Fındık üreticilerinin üzerinden çok büyük bir oyun oynanıyor. Dört gözle fındık fiyatlarının yeniden yükseleceği zamanı bekliyoruz. Üretici ve fındık sahipsizdir. Siyasetçilerden, milletvekillerinden, başkanlardan fındık fiyatlarına bir çare bulmalarını istiyoruz. En azından fındık fiyatı on iki lira olsun istiyoruz. Çünkü bizim ürünümüzün değeri sekiz lira değil. Bir yıl emek veriyoruz çaba gösteriyoruz. Geçimimizi sağlamak için fındığa umut bağlıyoruz. Fındığınızı bekletin satmayın dediler inandık, güvendik. Benim sekiz bin lira zararım oldu. Merak ediyorum. Milletvekillerimiz bu duruma dur demek için daha ne kadar bekleyecekler? Biz daha ne kadar mağdur olacağız?” dedi.

Alime Kanlı: “Köyde herkes ekonomik sıkıntı çekiyor”

Yeniköy Mahallesinde İkamet eden Alime Kanlı ise şu açıklamalara yer verdi: “ Bir tona yakın fındığımız var ve evimizde bekletiyoruz. Fındık üreticileri olarak çok mağduruz. Fiyatlar çıkacak diye beklerken birden bire çok büyük bir fiyat düşüşü yaşandı. Beklemeye devam ediyoruz ama hiç umudumuz yok. Bizim bölgemizin insanları fındıkla geçiniyor. Köyde herkes ekonomik sıkıntı çekiyor ama yine de fındığını satmıyor. Üretici ne yapsın? Daha fazla zarar etmek istemiyor. Bize kimse sahip çıkmıyor. Bu köylü, bu üretici ne yapsın. Bir yıl boyunca emek veriyor, ilmik ilmik işliyor ve tek tek fındığımızı topluyoruz. Bir umutla kurutup pazara indiriyoruz. Bir bakıyoruz ki emeğimizin hiç değeri yok. Yeni fındık sezonu geliyor ama gelse ne olur gelmese ne olur? Zaten bizim fındığımıza sekiz lira değer vermişler. Biz bahçeye girip o fındığı hangi umutlarla toplayacağız” dedi.

Musa Bostancıoğlu:” Bölge milletvekilleri bu insanlar ne yapacak, nasıl geçinecek diye düşünmeliler”

Yassıtaş Köyü sakinlerinden Musa Bostancıoğlu dört ton civarında fındık mahsulü olduğunu ve fındığını beklettiğini kaydetti: “Dört ton civarında fındığım oluyor. Bu yıl fındığı satmadım ve bekletiyorum. Fındık fiyatları bu yıl 15 liradan 8,9 liralara kadar geriledi. 1938 yılında kurulan Fiskobirliği yok ettiler. Şimdi de fındığa sahip çıkmıyorlar. Karadeniz’de üreticiler mağdur edildi. Siyasetçiler fındığa sahip çıkmadılar. Bu bölgenin milletvekilleri olarak bu insanlar ne yapacak, nasıl geçinecek diye düşünmeleri lazım. Bu duruma bir çare üretmeleri gerekiyor. Fındığımızı ne kadar daha bekleteceğiz onu da bilmiyoruz. Çünkü önümüzü göremiyoruz. Fiyatlar nasıl olur analiz edemez duruma geldik. Piyasalarda büyük bir dalgalanma var. Üretici de mağdur çaresiz bir şekilde kara kara düşünüyor” dedi.  

Hamit Apaydın: “Numan Kurtulmuş’a sesleniyorum. Boykot ediyorum, bu fiyata fındığımı satmıyorum”

Bolaman Mahallesinde İkamet eden Hamit Apaydın bir fındık üreticisi olarak mağduriyetini şu ifadelerle dile getirdi: “Bir buçuk, iki ton arasında fındığım oluyor. Fındığımı satmadım ve fiyatlar çıkacak diye beklettim. Şuanda çok mağdurum. Gübresi, işçisi zaten fındığı toplamak büyük bir maliyet gerektiriyor. Bu zararımızı kim karşılayacak, kim duyacak sesimizi? Özellikle Numan Kurtulmuş’a soruyorum. Numan Hocamızın peşinden destek amaçlı mitinglere gittik. Bize “Üreticimizi mağdur etmeyeceğiz” dedi. Fındığımızı on dört liraya satarken sekiz liraya düşürdü. Bundan büyük mağduriyet olur mu? Ordu Valisi fındık işçilerinin günlük yevmiyesini 55 liradan ödetti. Şimdi bu fiyatlara fındık yevmiyeleri karşılıyor mu? İnat ettim fındığımı satmıyorum. Yeni sezon fındığımı toplarsam onu da satmayacağım. Her akşam kavurup kavurup yiyeceğim. Yeni sezon olacak ürünü de toplayacağım, kavuracağım yiyeceğim. Boykot ediyorum, bu fiyata fındığımı satmıyorum” dedi.

Cemile Keskin: “Baklava yaparım yine de bedavadan fındığımı satmam”

Fındık üreticisi Cemile Keskin: “Bolaman Bülbül köyündenim. Bir ton fındığım oluyor.  Fındığımızı satmadık. Fındığa üretici emek veriyor ancak tüccar kazanıyor. Fındık fiyatları yükselecek sakın satmayın dediler. Bizde bu açıklamalara güvendik ve fındığımızı beklettik. Fındık para etmiyor ve biz boşuna hamallık etmiş oluyoruz. Fındık fiyatları çıkarsa satarım ama bu fiyatlara ürünümü satmam. Kavururum yerim, baklava yaparım yine de bedavadan emeğimi vermem. Siyasetçiler seçim zamanı geziyorlar, bir isteğiniz var mı diye soruyorlar. Seçim bittikten sonra koltuklarına oturuyorlar. Bu üretici mağdurmuş, köylü açmış hiç biri düşünmüyor. Devletin bu gidişata dur demesi ve fındığa bir taban fiyatı koyması lazım” dedi.

Gülşan Gül:” 14 liradan satanlar mutlu, bekletenler kara kara düşünüyor”

Çamaş Gümüşlü köyü sakinlerinden fındık üreticisi Gülşan Gül ise fındığını satmaya hazırlanan üreticilerden. Siyasetçiler üreticiye sahip çıkmıyor diyen Gül: “350 kilo fındığım oluyor. 14 lirayken fındığımı satmadım şimdi sekiz liradan satmak zorundayım. Fındık fiyatlarından hiç memnun değiliz. Fındık üreticileri olarak çok üzgünüz. Siyasetçiler bizim fındığımıza sahip çıkmıyorlar. Bu fındık bu kadar sahipsizken fındık fiyatları düşmesin de ne yapsın. Fındığını 14 liradan satanlar mutlu, bekletenler kara kara düşünüyor. Bu gün fındığımı satacağım. Çünkü fiyatların yükseleceğine dair hiçbir umudum yok. Yeni mahsul zamanı da geldi. Yeni fındığın çıkmasıyla birlikte fiyatların daha fazla düşmesinden endişe duyuyoruz” dedi.

Kemal Kilim: “Fındık üretici başı yerde yürüyor”

Fındığa taban fiyatı koyulmasından yana olan fındık üreticisi Kemal Kilim: “Çamaş, Çavuş köyündenim. Bir buçuk, iki tona yakın fındığım oluyor. İhtiyacım doğrultusunda bir kısmını sattım ama büyük bir bölümünü bekletiyorum. Bence Tarım Bakanının hiç çalışmasına gerek yok. Fındık sekiz buçuk – dokuz lirayken, köylünün ürünü para etmezken tarım bakanına ne gerek var? Üretici mağdur. Fındık üretici başı yerde yürüyor. Tarımla uğraşan çiftçilere hükümetin sahip çıkması gerekiyor. Kimse fındığa sahip çıkmıyor. Bu çiftçiye mazot parası, dönüm parası vermeyin. Çiftçinin fındığına taban fiyatı koyun. Biz sadaka gibi mazot parası istemiyoruz. Ürünümüzün para etmesini ve hakkımız olan fiyattan fındığımızı satmayı istiyoruz. Fındık üreticisinin Allah’tan başka kimseden beklentisi kalmadı. Çünkü fındık üreticisi kimsenin umurunda değil” dedi.

Yeni Haber