MİLAD’dan Önce, MİLAD’dan Sonra

Eski İç İşleri Bakanı, hemşehrimiz ve Ordu Bağımsız Milletvekili İdris Naim Şahin’in kurucu Genel Başkanlığını yaptığı Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) kuruluş aşamalarını tamamladı.

İlk kongresini 5 Aralıkta yapacak olan partinin bir diğer kurucusu Demokraside Birlik Vakfı ve İnsani Değerler Derneği Genel Başkanı Mehmet Bozdemir. Mevcut hükümetin yönetme kabiliyetini kaybettiği ve hali hazırdaki muhalefet partilerinin cazip gelmediği görüşünde olan çevreler Millet ve Adalet Partisi ( MİLAD)’ı kayda değer bir alternatif parti olarak görecek mi ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz... 

Türkiye siyasetinde bu tarihten sonra bembeyaz bir sayfa açılacağı iddiasında bulunan İdris Naim Şahin, MİLAD’ın özlenen siyaset , adalet ve eşitlik için iyi bir başlangıç olacağını ifade ediyor. Kim bilir? Belki de muhalif olanların yorumladığı gibi İdris Naim Şahin’in Ak Parti’den bulamadığı karşılıksızlığa istinaden yeni bir politika anlayışı  olarak kurduğu bir partidir bu.

Görülenin aksine kamuoyu nezdinde gerçek bir karşılık da bulabilir. Neden olmasın? Bunun en belirgin örneğini 14 Ağustos 2001 yılında yaşamıştık... Bu tarihte Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu günkü gücü o zamanlarda kurucular tarafından bile öngörülememişti belki de. Benzer tablolar Türkiye siyasetinde tekrar yaşanır mı bilemiyoruz ama Millet ve Adalet Partisi’nin bu pasta diliminde karşılığı olup olmayacağı merak konusu. Bunu da siyasi saatler  gösterecektir.

Herşeyi bir kenara bırakalım doğru işlemeyen bir siyaset döngüsünün içerisinde, birbirine alternatif olamayan, iktidar görevini muhalefet görevini layıkıyla yerine getiremeyen mevcut partilerin arasında halk çaresiz ve çıkar yolu arıyor olabilir. Türkiye siyasetinde Millet ve Adalet Partisi olarak yer arayışı bulmaya çalışan hemşehrimiz İdris Naim Şahin’e bu yolda cani gönülden başarılar diliyoruz.

Dileğimiz o dur ki, kendisinin de ifade ettiği gibi inşallah bu tarihten sonra bir MİLAD yaşanır ve temiz bir sayfa açılır. Aksi taktirde de bu döngü böyle işleyip devam edecek zaten.

Özlenen siyasete kavuşma umuduyla, istiyoruz ki Türk siyasi hareketi ve ülkemiz kazansın.