YORGANCILIK GELİŞEN TEKNOLOJİYE DİRENİYOR

Haber : Muharrem Göç

Gelin adaylarının çeyizlerinde genellikle fabrikalarda imal edilen ürünler tercih ediliyor ancak teknolojik gelişmelere rağmen varlığını sürdüren el işlemesi yün yorganlar hala kullanılıyor.

30 yıldır mesleği yorgancılıkla uğraşan ve ilçe de tek yorgancı kalan  Hakan Ünal yaptığı açıklamada, el işlemesi yorgan üreten kişi sayısının son yıllarda azaldığını söyledi. Çeyizlerde birçok üründe daha ucuz olduğu için fabrikasyon ürünlere yönelen gelin ile damat adaylarının ailelerinin, çocukları için el işlemesi yün yorgan geleneğini sürdürdüğünü belirten Ünal, “Gelişen teknoloji, el sanatlarını her ne kadar yok etse de vatandaş el işlemesi yün yorganlardan vazgeçmiyor. Elde iğne ve çuvaldız kullanılarak tek tek işlenen el emeği göz nuru yorganlardan vazgeçmeyen aileler, yorgancılık mesleğinin yaşamasına, gelişen teknolojiye direnmesine yardımcı oluyor" dedi.

Özellikle son yıllarda kendisine gelen siparişlerin arttığını dile getiren Hakan Ünal, yün ve pamuk yorgan talebinin çok fazla olduğunu anlattı. Ünal, ince, hafif yün ile pamuk yorganların daha fazla rağbet gördüğü bilgisini vererek, şöyle devam etti: "Geleneksel el işi yorgan yeniden keşfedilmeye başlandı. Yorganlara sadece iğne ve iplik kullanarak desen veriyorum. Ayrıca istenen desende yorgan yapıyorum.  Tabii işlerimizi hazır fabrikasyon ürünler etkiliyor. 'Etkilemiyor' desek yalan olur ancak el işlemesi ürünlere hiçbir şey benzemiyor. Vatandaş el işi yorgandan yine de vaz geçmiyor. Yorgancılığın sürmesi için yeni çıraklar gerekiyor ancak bulamıyoruz" dedi

Yaz mevsiminde düğünlerden dolayı işlerinin kat kat arttığını bildiren Ünal: ‘Mesleğiyle ilgili en büyük sorununun, çırak bulamamak olduğunu söyledi. "Tüm uğraşım bu mesleğin ölmemesi. Özellikle de şu an yeniden ilgi gördüğü bir zamanda yok olmamalı. Yorgancılığın sürmesi için yeni çıraklar gerekiyor ancak bulamıyoruz. Gençler bu mesleğe yönelerek kısa sürede kendi işini kurabilir ama bir veli çocuğuna ilkokul, lise, üniversite okutuyor. Çocuğun ömrü okumakla geçiyor. Sonra Kamu Personel Seçme Sınavına (KPSS) giriyor. Kazanırsa bir işe yerleştiriliyor, kazanamazsa boşta geziyor. Elbette okunmalı ancak zorunlu eğitimden sonra okuyamayanlar, eli sanata, mesleğe yatkın olanlar sanatla ilgilense daha çabuk iş ve meslek sahibi olur’dedi