“AK Parti teşkilatında kimse diğerinin siyasi kaderini belirleyemez”

AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, “AK Parti teşkilatında kimse diğerinin siyasi kaderini belirleyemez” dedi.

Hamarat, gazetemize yaptığı ziyarette Fatsa’nın vazgeçilmezlerinin hastane inşaatının hızla yapılması, çevre yolu, limanın genişletilmesi olduğunu belirterek, “Bizim Var Oluş Sebebimiz Millete Hizmet Etmek” açıklamasında bulundu.

“Herkes yerini ve görevini bilmek zorunda, partimizde kimse diğerinin siyasi kaderini belirleyemez” diyen Mustafa Hamarat, AK Parti teşkilatı olarak birbirleri ile uyumlu çalışmak zorunda olduklarına dikkat çekerek; “Birbiriyle uyumlu çalışmak hepimizin görevidir.

 Kim nasıl seçilirse seçilsin, nerden belirlenirse belirlensin uyum göstermek zorundadır. Herkes yerini ve görevini bilmek zorunda, hiç kimse diğerinin siyasi kaderini belirleme noktasında değildir. Biz siyasi çalışmamızı tamamen millete hizmet endeksli yapıyoruz ve bunun kararlarını genel merkezimiz veriyor.” dedi.

 “AK Parti Türk tarihine adını kazıdı”

Türkiye’de son dönemlerde yapılan seçimler ve yaşanan siyasi değişiklikler hakkında değerlendirmelerde bulunan AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat “ Türkiye çok tarihi günlerden geçiyor. Birincisi yerel yönetim Türkiye için önemli seçimlerden biriydi. Çünkü bir reform seçime girdik ve bu onun bir onayı gibiydi. Ordu’da bunun en sıcak noktasında bulundu. Ordu’yu büyükşehir yaptık ve halkın 20’de 20 vermesi güzel bir karşılık  oldu. Şu anda da arkadaşlarımız AK Partiyi 20 tane belediyesi, başlarında bir Büyükşehir Belediye Başkanlığı  ve İlçe Başkanları olmak üzere temsil etmeye devam ediyorlar. Yerel seçimlerden bir kaç ay sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldu ve bu seçimdeTürkiye için tarihi bir seçimdi. İlk defa milletimiz doğrudan Cumhurunbaşkanını seçti. Bu da bin yılı aşkın Türk tarihinde ilk defa olan bir durum. Bir vatandaşın Cumhurbaşkanını kendisi seçmesi ve ona oy vermesi çok gurur verici çok güzel bir durumdu. Bunu milletimiz yaşadı ve Türkiye’de hep kriz yaşatan Cumhurbaşkanlığı seçimi krizsiz güzel bir şekilde sonuçlandı.Bu Sadece AK Parti’nin başarı hanesinde kalabilecek kadar küçük çaplı bir başarı değil. Bu Türkiye’nin demokratik olgunluğuna adeta bir madalya takacak kadar ciddi bir sonuçtur. Şimdi AK Parti’nin kaderiyle Türkiye’nin kaderi bir yerde örtüşmüş durumda. 12 yıldır iktidardayız ve her seçimde sorumluluğumuz daha da artt.  Böyle bir partinin olağanüstü büyük kongresi de Türkiye için çok önemli. Bir geminin kaptanının sağlık durumu nasıl bütün gemiyi ilgilendiriyorsa, dolayısıyla bir iktidar partisinin de gün içerisinde çalışmalarını yürütürken ayağanı tökezletmeden yürümesi çok önemlidir. Bana göre Türkiye’nin en keskin virajlarından bir tanesi Cumhurbaşkanlığı seçimiydi. Bundan sonraki keskin virajda Ak Parti’nin genel büyük kongresinin Tayyip Erdoğan’dan sonra genel başkanının demokrasiden, iştişareden taviz vermeden parti içerisinde birlik beraberliği sağlayarak yönetebilir demokrasinin en güzel örneğini sergileyebilmesidir. Yeni nesil için bunlar hep iyi örneklerdir” dedi.  

“Ne pekmez taşsın ne de tava yansın”

2011 seçimlerinde AK Parti milletvekili listesini Ordu’nun büyük abisi İdris Naim Şahin’in yaptığını, bu seçimlerde de Ordu’ya has milletvekili listesinin Ordu’nun yeni patronu Büyük şehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz tarafından yapılacağı tartışılıyor sorumuza, 2015 milletvekili seçimlerinde sıralamada Ordu’dan kimsenin söz sahibi olamayacağını ve buna sadece partinin genel merkezi ve yetkili kurullarının karar verebileceğini ifade eden Hamarat; “Köylerde pekmez yapılıyor biliyorsunuz, ateş pekmez kaybadıkça geri çekilir. Çabuk olsun diye odunları ileri atarsanız tava da yanar pekmez de yanar. Büyükşehir Belediyesi Ordu’nun milletvekili listesini yapacaksa biz bu pekmezi taşırırız. Tava da yanar. Hiç bir partinin milletvekili listesini Belediye başkanı yaptıramaz. Bu söylemler tamamen yanlıştır, Belediye başkanları kendi işleriyle meşgul olmak zorundadır” dedi.

 “Bizim var oluş sebebimiz millete hizmet etmek”

Kısa bir süre sonra ilçe kongreleri yapılacak. Kongre öncesi çeşitli yorumlar yapılıyor. Örneğin iki kutuplu bir kongre olacağı konuşuluyor. Milletvekilleri bir kutup, yerel yöneticiler bir kutup olarak kongreler yapılacak deniliyor. Bu konuda neler söylersiniz, sorumuz üzerine; AK Parti kurumsal bir kimliktir ve var oluş sebebi millete hizmet etmektir diyen Hamarat;  “Kongreler partimizin kendi iç meselesidir. Burada da yine biz yönetilebilir demokrasiyi uygulayacağız. Eleştirenler oluyor ama herşeyden önce partimizin var oluş sebebini unutmuyoruz. Bizim var oluş sebebimiz millete hizmet etmek. Milletin derdini dertlenen ve çare üretmeyi amaçlayan bir partiyiz. Belki yerelde şunu hatırlatmak gerekiyor. Bizim partimizin kurumsal bir yapısı var ve bu yapıya çok fazla dikkat ediyor. Hatta biz bir bütün olarak uyumlu çalışmaktayız. Kaldı ki; tartışmalarımız aile içinde olur. Seçilmiş veya yeni seçilecek olan yöneticilerimizle kesinlikle uyum içinde çalışmak hedeflenmektedir.” dedi.

“AK Parti kavgalara hiç bir zaman müsade etmeyecektir”

Milletvekilleriyle bazı teşkilatlar arasında uyumsuzluğa dikkat çeken sorumuz üzerine; Bizim yereldeki teşkilatlarımız ne bir belediye başkanına ne de bir milletvekiline bağlı değildir, diyen Hamarat; “ Bizim teşkilatlarımız genelmerkeze bağlı, genel merkezde teşkilattan sorumlu genel başkan yardımcımız şeklinde bir çalışma ekiplerimiz vardır. Onlar çalışmalarını yaparken tabiki yerelde bizlerle iştişare ederler. Yani milletvekiline oradaki durum ne görüşün ne diye sorulur. Ama bize sorulduğu gibi buradaki sivil toplum örgütlerine de sorulur. Hatta başka ilden bir milletvekili bizim illimize koordinatör olarak görevlendirilir. Neden, objektif fotoğraflar çizilsin diye.Milletvekilleri seçilmiş, yine parti genel merkezimizin disiplini içinde çalışan kişiler olarak çalışmalarına devam eder. Türkiye’yi yönetiyoruz, ağır bir sorumluluk var üzerimizde. Bizim şahsi, nefsi ve şımarık davranma lüksümüz yok. Dolayısıyla biz bunlara çok dikkat ediyoruz. Siyasette kavga seyretmeye alışmış insanlar bizim dönemimizde bu özlemlerini ertelemek zorundalar. AK Parti kavgalara hiç bir zaman müsade etmeyecektir” dedi.

“Herkes yerini ve görevini bilmek zorunda, kimse diğerinin siyasi kaderini belirleyemez”

AK Parti teşkilatı olarak birbirleri ile uyumlu çalışmak zorunda olduklarına dikkat çeken Hamarat; “Birbiriyle uyumlu çalışmak hepimizin görevidir. Kim nasıl seçilirse seçilsin, nerden belirlenirse belirlensin uyum göstermek zorundadır. Herkes yerini ve görevini bilmek zorunda, hiç kimse diğerinin siyasi kaderini belirleme noktasında değildir. Biz siyasi çalışmamızı tamamen millete hizmet endeksli yapıyoruz ve bunun kararlarını genel merkezimiz veriyor. Bunu yaparkende parti içi demokrasi kurallarına göre yapıyor, iştişarelerini tam yapıyor, teşkilatlara, sivil toplum örgütlerine soruyor. AK Partide herşey hayatın normal akışına göre devam ediyor. Bir partinin bir organında düzensiz bir haraket varsa, terapi yapar, tedavi yapar olmadı keser atar. Çünkü varlık nedenimiz var olmaktır. Basında yer aldığı gibi milletvekilleri operasyon yaptı, şöyle yaptı, bunların hiç bir şekilde doğruluk payı yok. Bu sadece Ordu iline özel bişey değil Türkiye’nin her yerinde olabilir. Millet için hizmet verenler arasında anlaşmazlık uyumsuzluk olabilir. Böyle durumlarda partimiz o kişinin ne olacağı değil memleketin ne olacağı sorusunu önüne alarak çözümler üretiyor. Biz her konuda iştişare yaparak çalışan insanları birbirlerine düşürmemek için kongre öncesi ilçe başkan adaylarını teke düşürmeye çalışır. Fikirler tartışılır ve sonucunda karara herkes uyum sağlar. Maksat parti yönetmek değil, parti yönetmekten maksat memleketi yönetmektir” dedi.

Fatsa’da yapılan görev değişikliklerine de atıfta bulunan Hamarat; “Milletten oy almış biri olarak bana bu memlekette okulun müdürü soruluyorsa, hastahanenin başhekimi soruluyorsa bunlar benim görevimdir. Milletvekili bunlarla ilgilenirken Belediye ve teşkilatla kordinasyonlu çalışmalıdırlar. Eğer bir noktada sorun varsa vatandaş o an milletvekilini, ilçe teşkilatını bulamayabilir. Belediye başkanlığına danışabilir. Milletvekilinin görevi hizmet üretmektir. Siyasetin doğasındadır, herkes işini devam ettirmek ister. Hiç kimsenin vazifesi de bir başkasının ne olacağı değildir. Bizim siyaset ahlakımız budur. Yarın ne olacak değil, bu gün birlikte ne yapacağız sorusunu sormalıyız”  dedi.

“İlçe belediyelerinin dertleri büyükşehirinde dertleridir”

İlçe belediyelerinin etkinliğinin kalmadığı, ancak yüksek miktarlarda borç batağı içinde oldukları sorumuza; Büyükşehire geçiş döneminde adaptasyon yaşandığına dikkat çeken ve bu konuda Büyükşehir Belediyesine büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Hamarat “Büyükşehir yeniliği bizim yeniliklerimizden sadece bir tanesiydi. Bunun olumsuz yönleri tabi ki olacaktı. Biz kanun çıkardığımız zaman bunun öngörüleri tabi ki arkadaşlarla paylaşıldı. Biz büyükşehir olmakta biraz zorlandık ve bunu ilçe belediyeleriyle tam anlamıyla masaya yatırmaya çok fazla zamanımız olmadı. İlçe belediye Başkanlarımızın bilmesi gereken şudur. İlçe küçülmüştür bunu kabul etmek lazımdır. Fonksiyon olarak küçülmüştür. Bir ilçe belediyesinin büyüyüp, küçüldüğünü nerden anlarsınız, gelen para azalmışsa küçülmüşsünüz demektir. Bu küçülmeyi artık kabul etmek lazım. Burada Büyükşehir Belediye başkanının bilmesi gereken şu; ilçe Belediyelerinin dertleri aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkanlığının da derdidir. Bu başka Belediye kendi halinde ne varsa görsün diye bir yaklaşım olamaz. Çünkü bu belediyeler iç içe. Büyük şemsiye en üstte, altında da ilçe belediyeler küçük şemsiyedir. Aynı zamanda unutulmaması gerekir... ilçe Belediye Başkanlarımız  Büyükşehir meclis üyesidir. Yani büyükşehiri ilçe belediyeleri yönetiyor. İlçe belediyelerinin dertlerinin tamamı aynı zamanda Büyükşehir Belediye Başkanınındır. Türkiye’de halkta biz de şunu biliriz. Ordu sınırları içerisinde asıl büyük imkanlar kendine tanınan ve sen buranın Büyükşehir Belediye Başkanısın dediğimiz kişinin, bu sorunları ne kadar çözmeye giriştiğine bakarız. Buna genel merkezimizde böyle bakar. Altındaki Ünye Belediyesi, Fatsa Belediyesi, Altınordu Belediyesi ne hali varsa görsün mantığıyla olmaz. Öncelikle İlçe Belediye Başkanlarımız kendi meclis üyesi oldukları büyükşehirde masaya bu konuyu yatırmak zorundalardır, çözüm yoluna gidilmelidir. İle gelen parada bir azalma yok, paylaşımda bir azalma var. Büyük işleri büyükşehir yapacak, küçük şeyleri ilçe belediyesi. Buna alışmak lazım.” dedi.