23 Temmuz 2024

SOMA ÜZERİNE DERLEME

  • PDF

Bir ekmeği ortadan ikiye bölerdi her şeyden ak elleriyle.

Ve otururken dua edilen sofradan kalkarken şükrederdi.

Yemeklerini sinide, ortak tabaklarda yerlerdi.

İsmi Ali’ydi, yaşı artık hep 22..

#

Ufacık evin işleri hiç bitmezdi.

İşi bitse pencerenin kenarında Ali’yi beklerdi, Ali gelene kadar gözüne bir saniye uyku girmezdi.

Sokağın başında onun geldiğini gördüğü vakit, evinin içine güneş doğardı.

Artık aldığı her nefes fazla.

Ev, güneşsiz. Meryem, kimsesiz.

##

Ne gecesi vardı, ne gündüzü..

Kızı güneş görsün diye kazardı tüm gücüyle, güneşin isminin bile bilinmediği yerde.

Gece dönerken evine, kızını düşünürdü sessizce; “uyumamış olsa da doysam sevmeye.”

Adı Mehmet’ti, altı yaşında ki kızı için nefes alır, onun için ölürdü, bir kez daha öpebilse, yeterdi, öpemedi, sevemedi, sol cebinden şekeri veremedi.

##

Altı yaşındaydı.

Hayatın yaşından fazla olgunlaştırdıklarındandı.

Bir kez olsun çikolatadan fazlasını istememişti, en sevdiği şeyse babasının sol cebinden çıkarıp başucuna koyduğu şekerlerdi.

Annesini sobanın üzerindeki tellere çamaşır asarken izlemeyi çok severdi, bir gün boyum büyüyünce sana yardım edeceğim derdi, annesi onun için dünyanın en güzel kadınıydı ama babasını öptüğünde dünyası pembeleşirdi.

Şimdi babası yok ve dünya fazlasıyla karanlık, Mehmet’in iş yerinden bile karanlık.

Oya, bir kez daha öpseydi babasını, belki dünya bu kadar karanlık olmazdı.

~~

Kapkara olmuş yüzleri olmasa

Birileri ısınamazdı odasında

Ve

Kimse bilmezdi soba çayının tadını.

Dünya bu kadar bile yaşanır olmazdı belki

Onların sayesinde edilen sohbetler olmasa.

Paylaşırdı kalpleri tüm güzellikleri

Ve

Bir ekmeği bölerken ikiye

Gözlerinin içleri gülerdi.

Şanslılarsa ay başında

Belki birer ufak içebilirlerdi.

Yüzleri karaydı,

Ekmek karası,

Emeğin karası,

Kazdıkları yerin adıydı;

Can pazarı.

 

Burak YEREBASMAZ

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde