22 Temmuz 2024

MİSAFİR DİYE GELDİLER, İMKANINI BULSALAR BİZİ EVİMİZDEN KOVACAKLAR.

  • PDF

      Sabah kalktığınızda yıllarca komşuluk yaptığınız Mehmet efendinin oturduğu daireyi bir bakıyorsunuz Arap bir aile kiralamış veya satın almış sana komşu olmuş.

      Yeni Türkiye’deki yeni komşuluk ilişkilerimiz bizim istediğimiz gibi değil, artık onların istediği gibi şekillenmeye başladı. Yani ‘’ev alma komşu al’’ sözü artık tarihe karışmış oldu.

      Konuyu biraz açalım istiyorum, 1939 da Türkiye topraklarına katılan Hatay ülkemizin yanlış dış politikalar yüzünden göçmen tehdidi altında kaldığını iktidar hariç artık herkes görebiliyor. Şehrin belediye başkanı merkezi idareye derdini anlatmaya çalışıyor, ama gel gör ki sağır sultanın bile duyduğu bu sesi iktidar duymuyor görmüyor.

     Belediye başkanının söylemiyle 10 yıl sonra Hatay büyükşehir belediyesini Suriye’lilere  teslim ederiz diye bir tehlikeye dikkat çekiyor..

     Sadece Hatay mı? Mersin ve Bolu belediyeleri de aynı söylemleri kullanarak adeta imdat çığlığı atıyor.

     Türkiye’nin yıllardır uyguladığı göçmen politikasına bir göz atalım istiyorum.

      Türkiye son 250 yıldır özellikle Osmanlı bakiyesi topraklardan milyonlarca göçmen almıştır. Ancak Türkiye’nin göçmen kabul etme şartı ‘Türk olmak veya Türk kültürüne bağlı olmak’ idi. Yani genellikle Balkanlar, Kafkaslar ve Kırım’dan gelenler göçmen olarak kabul ediliyordu. 1980’lerden sonra Türkiye’nin göçmen politikasında sapmalar oldu orta doğudan gelen göçmenler genellikle Avrupa’ya ulaşmak isteyen ve Türkiye’yi transit ülke olarak kullanmak isteyen kişilerdi.

      Bu durum yıllar içerisinde tamamen değişti, Türkiye artık Avrupa’ya ulaşmak isteyen insanlar için transit bir ülke değil, Avrupa’nın kapılarını kapatmasıyla birlikte mülteciler için kalıcı bir ülke haline gelmiş oldu.

MESELEYE SADECE MÜLTECİ AKINI OLARAK BAKARSAK YANILIRIZ

      Bana kalırsa Suriye ve Afgan mültecilerin göç harekatı Türkiye nüfusu üzerinde oynanan bir devşirme veya Araplaştırma projesinin bir parçasıdır. Göz yumulan bu göç harekatı Türk aile yapısına ve Türk kültürüne vurulmak istenen bir oyun gibi gözükmektedir.                                

      Siyaseten de AKP hükümeti Türk halkından ümidi kesmeye başladığı için iktidar geleceğini Mülteci akınına bağlamış gibi gözükmektedir.

      Çok uzaklara gitmeden yabancılar Ordu ilimiz ve ilçelerimizde nelere sahip olmuş incelemek istedim.

      Aşağıda yaptığım araştırmayı internet üzerinden herkes yapabilir.

     Ordu’da 2015, 2016 ve 2017 Tapu Kadastro kayıtlarına göre, son 3 yılda Suudi Arabistan uyruklu 79 kişi 23 bağımsız parselden oluşan toplam 13 bin 643 metrekare gayrimenkul satın aldı. Bu gayrimenkuller daha çok apartman dairesi şeklinde oldu. Fatsa ilçesinde 15 Suudi Arabistanlı toplam 38 bin metrekare arazi alımı yaparken, Ünye ilçesinde ise 1 Suudi Arabistanlı 494 metrekareden oluşan fındık bahçesi satın aldı. 

       Ordu’da gayrimenkul ve arsa satışı 2018 yılında devam ederek, 66 yabancıya 82 bin metrekare satış yapıldı. 82 bin metrekare arsa ve gayrimenkulün 76 bini 37 Arap uyruklu turiste satıldı.

      Ordu'da Arapların fındık bahçesi alımı 100 dönüme ulaştı

       Karadeniz'de, özellikle yeşil bitki örtüsüne sahip yaylaları tercih eden Arap turistler, ziyaret ettikleri kentlerde gayrimenkul yatırımlarına da yöneliyor. Araplar, bölgede özellikle deniz manzaralı konutların yanı sıra, fındık bahçesi ve arsa da satın alıp yatırım yapıyor. Araplar, inşaat sektörünün canlandığı Ordu'da, şu ana kadar yaklaşık 100 dönüm fındık bahçesini sahiplendi.

      Bu durum sizleri ürkütmüyor mu?

      Zaman zaman memleketim Fatsa’ya gelirim. Benim ziyarete geldiğim dönemlerde gördüğüm Ortadoğu kökenli insanları sizler Ordu ve ilçelerinde her gün görüyorsunuz.

       Atatürk’ün izinden sapar, ‘’yurtta sulh cihanda sulh’’ politikasını terk ederseniz, önce komşularınız değişir sonra vatanınız.

       İsteseniz de istemeseniz de Türkiye’nin değişen dış politikasının sonucunda artık yeni komşularımız oldu.

       Aslına bakarsanız hümanist bir insanım, ama Ortadoğu halkı yaşam biçimi olarak yerli halkın kalitesini  aşağı çekiyor.

       AKP iktidarının bu politikasını ya kabulleneceksiniz ya da bu duruma dur diyeceksiniz.

      Tercih sizin.

 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde