“Memleket Partisinin en önemli vasfı Atatürk’ü sevmeyen, terör ile arasına mesafe koymayan bu partiye giremez”diyen Başkan Aydın Ballı; “Öncelikle Memleket Partisi Fatsa İlçe başkanı olarak Fatsa’mızın sorunlarına çözüm olmak için varız. Ülke sorunları için varız. Dini dili ırkı mezhebi siyasi görüşü ne olursa olsun herkese kapımız açık, biz Mevlana tarzı düşünen bir partiyiz fakat Memleket partisinin en önemli vasfı Atatürk’ü sevmeyen terör ile arasına mesafe koymayan bu partiye giremez” dedi.

 

“Bunların yanında biz çevreci bir partiyiz, bize yeşil bir partide diyebilirsiniz, niye; diye sorarsanız son yıllarda malum çevrenin önemi çok büyük arttı. Bizde bu hususta politikalar geliştiriyoruz. Özellikle Ordu dereleri ile meşhur, hatta türkülerimiz bile var. Ancak bizim derelerimizde şuan zehir akıyor. Nasıl eski haline getirebiliriz, nasıl çözümler üretebiliriz, Fatsa’nın altyapısını nasıl kurtarabiliriz diye düşünerek çıktık yola. Z kuşağı diye adlandırılan gençlerin Fatsa’dan göç etmemesi için neler yapabiliriz bunları düşünerek ilerleyeceğiz” dedi.

 

Aydın Ballı gazetemize yaptığı açıklamalarında; “Mevcut partileri eleştirmek çok kolay. Alt yapıyı siz sunacaksınız biz onun için varız. Eleştirdiğiniz şeylerin güzel alternatifini sunan bir partiyiz. Bu memleket bizim memleketimiz söz konusu Türkiye ise Fatsa ise gerisi teferruat, partiler niye vardır insanlara hizmet için vardır bizde bunun için varız.

 

Ben yurtdışında 18 yıl dernekçilik yapmış bir kardeşinizim, Fatsa’nın çocuğuyum, fakat Fatsa’ya daha yeniyim. Avrupa’daki bilgi birikimimi ve tecrübemi buraya aktarmak istiyorum. Dışarıdan gördüğüm kadarıyla çok büyük istekler ve beklentiler var. Bu istekleri basın ile hep beraber olup paylaşmak istiyoruz. Daha doğrusu Fatsa’yı tartışmak istiyoruz. Fatsa tartışarak kendi sorununu çözecek. Fatsa’da bazı şeylerin değişmesi lazım, böyle gelmiş böyle gitmemeli, çok muazzam bir ilçemiz var, doğasıyla - deniziyle ama biz çok hoyratça kullanıyoruz. Bunun böyle olmaması lazım ve bunu için genç kardeşlerimize güzel bir dünya bırakmamız lazım.”