03 Temmuz 2024
“FINDIĞIMIZ MADENCİLİĞE KURBAN EDİLMEMELİ”
- Çarşamba, 30 Eylül 2020
Fatsa Doğa ve Çevre Derneği kurucu üyesi ve şuan genel sekreteri Yılmaz Dere gazetemize özel açıklamalarda bulundu. “FINDIĞIMIZ MADENCİLİĞE KURBAN EDİLMEMELİ” diyen Yılmaz Dere; "Maden sahalarının bölgenin ekolojik dengesini bozduğunu ve durumun çok ciddi olduğunu görmemiz gerekiyor. Bu gidişle yeşil Fatsa'nın beton Fatsa oluncaya kadar gözyumuldu durum daha da vahim olacak, Fatsa'mız bu gidişle cehenneme dönecek, hatta Ordu'nun da gündeme geleceğini ve gelecek nesillerin burada yaşayacak bir ortam, üretecek bir ortam, bulamayacaktır" dedi..
Bölgede verilmesi gereken mücadele için öneriler sunan Yılmaz Dere "Şimdi yapılması gereken bütün çevrecilerin doğacıların ve bu bölgede yaşayan hepimizin, yaşam hakkını savunan herkesin birlikte hareket etmesi gerekmektedir" diye söyledi.
Fatsa Doğa ve çevre Derneği kurucusu ve şu an Genel Sekreteri olan Yılmaz Dere "bizim ülkemizdeki maden sahalarında ki çalışmanın, dünyanın hiçbir yerinde yapılmadığını, özellikle gelişmiş ülkelerde ve maden işletmelerine sahip olan şirketlerin ülkelerinde bu tür maden arama ve işletmesi yasaklandığından böyle bir maden çıkarma, işletme ayrıca yapılmamaktadır. Neden bizim ülkemizde, neden bizim topraklarımızda bu tür maden işletmeciliği yapılmaktadır.???? onların insanlarının doğası doğa, çevresi çevre, insanı insan da, bizim doğamız çevremiz insanımız patlıcan mı??????" sorusunu sordu.
“Burada baktığımızda maden sahalarında yapılan çalışmayla özellikle doğa yüzeysel ve derinlemesine tahrip edilmektedir" diyen Yılmaz Dere "Bununla birlikte maden sahası işletmesinin çalışmasından ötürü, ortaya çıkan atıkların çevreye bıraktığı ağır metaller, toprağı suyu canlıyı ve insanımızı yaşamsal tehlikenin içine çekmektedir. Bu ağır metallerin istenen boyutun ya da söylenen değerlerin çok çok üstünde olması, toprağı üretemez, suyu içilmez, insanı yaşatmaz duruma getireceği bilimsel verilerle ortaya çıkmıştır" diye dikkat çekti.
Yılmaz Dere "Fatsa ilçemizde Siyanür kullanılarak altın ayrıştıran maden işletmesinin sahası iki katına çıkarılmak istenmektedir. Mevcut sahanın iki katına çıkarılması demek ile diğer yeni altın ya da başka madenlerin ruhsat için ihale edilmesi sonunda 300 bin dönüme yakın yeni maden sahalarının açılması, ilimizin ne duruma düşeceğini, bölgemizin geleceğini tahmin etmek zor değil."
Fatsa Doğa ve Çevre Derneği genel sekreteri Yılmaz Dere "Şimdi biz elimizde olan en güçlü ve bizim için bölge halkının tek geçim kaynağı olan fındık varken durmamalı, susmamalıyız. Bu tahribata bu doğa katliamına engel olmamız artık zaruridir. Fındık ürünü, ülkemizin dünyada en çok üretimini yaptığı önemli bir üründür. Ülke olarak baş ürünümüze sahip çıkmamız gerektiği ve korumamız gerektiği ortadadır. Şimdi şunu rahatlıkla söyleyebiliriz FINDIĞIMIZ MADENCİLİĞE KURBAN EDİLMEMELİDİR...
Son bir konuya dikkat çeken Yılmaz Dere "yine şöyle de bakılabilir, topraktan altını bir kere çıkarırsın.. ve altını çıkaran alır gider... Sen artık bölgede ne toprağını ekleyebilirsin, artık ne suyunu içebilirsiniz, artık ne de yaşayabilirsin. Oysa fındığı her yıl çıkartırsın, kenarındaki toprağı her yıl işlersin, doğasında bin yıllar yaşarsın yaşatırsın."
"Biz Fatsa doğa ve Fatsa çevre Derneği olarak mücadeleye kurumsal olarak değil kitlesel olarak herkesin katılımıyla birlikte yapmak istiyoruz. Bu konuda duyarlı tüm doğacılar çevreciler bizim mücadele ortağımızdır. Şimdi şöyle bir şey daha var sadece maden işletmelerine değil, tüm doğa katliamına, çevre katliamına ve sorunlarına karşıyız ve bizimle birlikte her duyarlı kişiyi karşı çıkmaya ve bölgemizi korumaya yaşatmaya güzelleştirmeye çabalıyoruz. Bu mücadelede siyaseten bir fark, ticareten bir fark, bölgesel bir fark görmeden, düşünmeden hareket etmek istiyoruz" diye konuştu...