Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa Kadın Kolları Başkanı Hale Akar Cevahir, partisinin kadın yönetim kulu üyelerin de katılım gösterdiği bir basın açıklaması yaptı.

CHP Fatsa İlçe binasında gerçekleşen basın açıklamasında, Diyanet İşleri Başkanlığının resmi sitesinde yer alan, 'Buluğ çağına erişmiş kadının velisi olmaksızın kendisinin nikahlanabilmesi mümkün olmakla birlikte, velisinin de bulunması menduptur' ifadesine tepki gösterildi.

“ÇOCUK EVLİLİKLERE ONAY VEREN  BU TANIMLAMALARA KARŞIYIZ”

CHP Fatsa Kadın Kolları Başkanı Hale Akar Cevahir konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bildiğiniz gibi geçen hafta Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi sitesinde yer alan Dini Kavramlar Sözlüğü kısmında tanımladığı 'nikah' kelimesi için 'Buluğ çağına erişmiş kadının velisi olmaksızın kendisinin nikahlanabilmesi mümkün olmakla birlikte, velisinin de bulunması menduptur' ifadeleri kullanıldı.

 'Buluğ' kelimesinin tanımında ise 'İslam hukukçularınca buluğ çağının alt sınırı, erkekler için 12, kızlar için 9 olarak belirlenmiştir' ifadelerine yer verildi. Bu haber ortaya çıktığından beri toplumun çeşitli kesimleri, buna toplumun muhafazakar diye tanımlanan kesimleri de dahil, sağcısı, solcusu, milliyetçisi yani nerde ise her kesim “Çocuk evliliklere onay veren”  bu tanımlamalara büyük tepki gösterdi.

Bunun üzerine söz konusu metin ilgili internet sitesinden alelacele kaldırıldı ve Diyanet işlerince hiç de tatmin edici olmayan, metnin yarattığı gerginlik ve öfkeyi dindirmekten uzak, muğlak bir açıklamayla “konunun yanlış anlaşıldığını, böyle bir şey olmadığını” tabiri caiz ise yarım ağız ifade etti” dedi. 

“LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN YASALARINA UYGUN HAREKET EDİLMELİDİR”

Bu ve benzeri her türlü hamle, toplumuzu gereksiz yere meşgul etmekten toplumsal ayrılıkları artırmaktan başkaca bir şeye yaramamaktadır diyen Akar; “Bizler artık biliyoruz ki, yıllardır, siyasi iktidar  toplumun aslında yıllar önce aştığı, kendisine ait  olmayan, muhafazakar çağdışı değerleri enjekte ederek kendisine oy deposu elde etmek için halkın vergileriyle fonlanan Diyaneti bir enstrüman olarak kullanmakta, her fırsatta toplumumuzun kabul edemeyeceği bu çağdışı denemeleri yapmakta, adeta tırnak içinde “yoklama” çekmek, sonra da toplumun her kesiminden gelen sağduyulu tepkiler üzerine “aslında böyle demek” istemediklerini anlatmaya çalışmaktadır. Toplumumuz Diyanet ve tabi ki iktidarın bu anlayışını çoktan aşmış, Diyanet toplumun değerler sisteminin çoktan gerisine düşmüştür. Türkiye toplumu çok renkli, çok sesli, çok dinli  bir toplumdur. Kendisine giydirilmek istenen bu daracık gömleği reddetmektedir. 

Türkiye yolunu 1923 de çizmiştir. Türkiye laik, sosyal bir hukuk devleti olarak doğru istikamette yol almaktayken bugün, yani 2018 de, konuşmaktan bile utandığımız bu kısır  meselelere mahkum edilmektedir. 

Adeta cambaza bak yöntemi oynanmaktadır. Eğer Diyanet’in söyleyeceği bir şey var ise  her gün artan çocuk istismarlarına, kamusal denetimin dışında ne olduğu kime ait olduğu belli olmayan kendinden menkul, insanların masum dini inançlarını sömüren tarikat yurtlarda yanarak ölen kız çocukları için söylemelidir, bütçesi 12 bakanlığı geride bırakmış Tübitak gibi bilimsel araştırmalar yapmakla görevli bir kamu teşkilatının 2 katı olan Diyanet toplumsal barışı bozmaktan vazgeçmeli içinde var olduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına uygun hareket etmelidir” dedi. 

Çare demokratik, laik, sosyal hukuk devletidir. Çare demokrasidir. Genelde iktidarın özelde ise  Diyanet’in özelikle çocuklarımız ve kadınlarımıza yönelik bu tepeden inmeci toplum mühendisliği çalışmalarına son vermesini, toplumu bölerek ortaya çıkan gerginlikten, kutuplaşmadan oy devşirme çabalarını artık bir kenara bırakarak gerçekten çok özlediğimiz toplumsal barışa katkı sağlayacak rasyonel çözümler bulmasını yüksek sesle talep ediyoruz. Haber:

Sümeyra Özcüre

 

Yorum ekle

İsim (gerekli)

E-Posta (gerekli)

Başlık

Sonraki yorumları bana bildir

Yenile

Gönder

İptal