23 Temmuz 2024

AYHAN YILMAZ ‘DÖNER EKMEK’ SÖZÜNÜ KENDİ CEBİNDEN KARŞILAYACAK MI?

  • PDF
22 Ağustos 2011 tarihinde Yavuz Selim Eser ve Ali Naci Eser hakkında AK Parti Ordu eski milletvekili Ayhan Yılmaz tarafından Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tazminat davası sonuçlandı.
Yerel Mahkemenin 25 Haziran 2015 tarihli beraat kararıyla sonuçlanan mahkeme, davacı tarafından Yargıtay’a temyiz davası açılmış, ancak Yargıtay’ın 20 Eylül 2017 tarihli kararıyla da yerel mahkemenin verdiği karar onanmıştır.
Davamızı takip eden Avukat Ahmet Karamustafa’nın ısrarlı savunmaları ve ciddi takibi sonucu beraat ettiğimiz dava için Ahmet Karamustafa şu değerlendirmelerde bulundu: “Önceki dönem milletvekillerinden Sayın Ayhan Yılmaz tarafından müvekkilim Yavuz Selim Eser ve Ali Naci Eser’e karşı açılan manevi tazminat davası sonucunda, Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine karar verilmişti. Anılan kararın Ayhan Yılmaz vekili tarafından temyiz incelemesi yapılması amacı ile Yargıtay’a taşınması sonrasında, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından yerel mahkeme kararının usule ve yasaya uygun olması kanaati ile onanmasına karar verilmiştir. Yerel mahkeme ve Yargıtay anılan karar ile müvekkillerimiz tarafından basın özgürlüğü çerçevesinde hazırlanan; güncellik, kamu ilgisi ve kamu yararı ilkelerine uygun biçimde hazırlanan haberin ve köşe yazısının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değerlen-dirilemeyeceği hususunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.” Dedi. 
Aybastı Belediyesi makam odasında Perşembe Yaylası TOKİ Evleri ihalesini alan bir şirketin müdürü olduğu iddia edilen şahıs tarafından bir poşet para getirilmiş ve makamda Ayhan Yılmaz’a teslim edilmiş, akabinde kamera görüntüleri basına sızınca gazetemiz sahibi Yavuz Selim Eser tarafından kaleme alınan köşe yazısına istinaden 100 bin liralık tazminat davası açılmıştı.
İlgili milletvekili Ayhan Yılmaz; açtığı dava sonuçlanmadan bir seçim kampanyası çalışmasında, “… bu parayla Aybastılı hemşerilerime döner ekmek yedireceğim …” demişti. 
Hem yerel mahkemenin hem de Yargıtay’ın kararıyla tazminat davasını kaybeden Ayhan Yılmaz; “döner ekmek” sözünü yerine getirebilmesi için kendi cebinden ödeme yaparak bu iddiasının arkasında duracak mı?
Aybastılı tüm vatandaşların Ayhan Yılmaz’dan artık döner ekmek alacağı olduğu veya bunun bir hak olduğu tartışılmalıdır. Çünkü ilgili yılın seçim olması sebebiyle miting meydanlarında bu sözü halkın huzurunda yüksek sesle dillendirmiştir. 
Dolayısıyla AK Parti Ordu eski milletvekili Ayhan Yılmaz ‘döner ekmek’ sözünü kendi cebinden karşılayacak mı? şimdiden merak konusu olmuştur.
Gazetemiz sahibi Yavuz Selim ESER’in davaya konu olan yazısını tekrardan yayınlıyoruz; 
 
NERESİNDEN BAKARSANIZ BAKIN 
VAHİM BİR DURUM
 
Bilhassa siyasette 2 artı 2 eşittir 4 etmeyebilir.
Bu işlemde bazen daha az bazen daha fazla sonuçlar çıkabilir. 
Tıpkı Aybastı Belediyesindeki rüşvet iddiasında olduğu gibi. 
Rüşvet aldıkları iddia edilenler yaptıkları açıklamada 2 artı 2 eşittir 4 eder diyemiyorlar. 
Hep arkadan dolanıp kafa karıştırıyor, puan alma hesabı yapıyorlar. Yapılan basın toplantısında da bu işlemin sonucu 4’dür diyemediler. Bir anlamda “özrü kabahatinden büyük” durumuna düşüveriyorlar. 
Milletvekili Ayhan Yılmaz, Belediye Başkanı İzzet Gündoğar ve müteahhit firma İNTA şirketi yetkilisi arasında gerçekleşen rüşvet iddiası görüntülerini izlemişsinizdir. Paralar resmi bir makama poşet içinde geliyor, sayılıp güvenli bir şekilde cukkaya gönderiliyor. 
Bu açığa çıkan, ya görülmeyenler de varsa? 
Binlerce insan toplayıp açıklama yapabilirsiniz. Topladığınız kalabalıklar sizin konuşmalarınızdan dolayı ikna olmuş olabilir. Ancak bu ve benzer işlerin, gelişmiş demokrasilerdeki sonucu ve karşılığı istifa etmektir. Çünkü hiçbir siyasi kişilik akçeli işlere bulaşmaz, paraya elini sürmez.
Anlaşılıyor ki ülkemizde çok daha ciddi mücadeleler verilerek temizlenmesi gereken alanlar mevcut. Başta temiz bir toplum… Peşinden temiz bir siyaset. Temiz siyaset, temiz toplum. Ben tersinden başlamak lazım derim. Çünkü siyasetçi temiz, onurlu olunca toplum bozulmaz derim. Ahlaklı olur derim. Arlı, namuslu olur derim. Utanma duygusu taşır derim.
Bir haftadır kamuoyunda Aybastı Belediyesindeki rüşvet iddiası konuşuluyor. Televizyon kanallarının ana haber bültenlerinde, ulusal gazetelerin manşetlerinde yer alıyor. Utanç verici iddialar havalarda uçuşuyor. 
Tabii ki bu münferit bir olaydır. Siyasi sonuçlarını da “bunlar AK Partili diye” AK Partinin bütün camiasına yüklemek yanlıştır, ayrıca gerekmez. Yani bu çirkin iş parti adına yapılmış bir yolsuzluk olarak algılanamaz, algılanmamalı. Tamamen Milletvekili Ayhan Yılmaz, Belediye Başkanı İzzet Gündoğar ve ilgili müteahhit arasında yaşanan bir meseledir. Perşembe Yaylası TOKİ Evleri ihalesini alan firma ile ilgili milletvekilinin arasında geçen bir al-ver ilişkisidir!. 
Milletvekili kişisel imtiyazını kullanarak, ilgili şirkete iş bağlamış olmalı ki karşılığında da bu iddialarla karşı karşıya kalmakta. Belediye Başkanı da makamını bu olumsuz duruma açarak yaşananlara “çanak tutan” konumuna düşmekte. Ancak başkanın görüntülerdeki heyecanı ve sevinci ise “gömü bulmuş” sevinci ve heyecanı tavırlarını yansıtmaktadır. Hatta iddia edilen tarihlerde Milletvekili için Ankara’da bir dükkan ve daire aldığı, Başkanında Aybastı’da bir daire aldığı kamuoyunda konuşulmaktadır. Vekilin dükkan ve dairesi bir buçuk milyon TL., Başkanın dairesinin 130 bin TL olduğu kamuoyunun ağzındadır.
Bunlar elbette ki söylentilerden ibarettir.  
İddia edilen bu alımlar tesadüf olabilir mi? Tarihlerin önemi yok mudur? Dolayısıyla bütün gelişmeler ve değerlendirmeler bu üçlü üzerinden yürütülmelidir. AK Partinin kurumsal kimliği ile bağdaştırılmamalıdır. 
Diyelim ki bu iş yargıya intikal etti, edecektir de ve sonuçta “rüşvet değildir” kanaatine varıldı. O zaman bu şahsiyetler aklanmış mı olurlar. Tabi ki yargıda aklanabilirler ancak vicdanlarda nasıl aklanacaklar? Bu saatten sonra kamuoyu vicdanı onları zaten mahkûm etmiştir. Her ne gerekçeyle kamuoyu karşısına çıkmış olsalar da inandırıcılık noktasında sınıfta kalacaklardır. 
Şimdi demezler mi ki size; “Sen kimsin de yol yapımı için para dağıtıyorsun? Devletten daha mı büyüksün ve zenginsin? Arazisi yola giden vatandaşın parasını devlet verir. Sen kim oluyorsun da kendini devlet yerine koyuyorsun? 
Hem Perşembe Yaylası TOKİ Evlerinin ihalesini alan şirketin Fatsa-Aybastı yolu ile ne ilgisi olabilir? İşi alan şirket size hangi taahhütte bulundu da bu şirket böyle bir para verme cihetine gitti.” 
Neresinden bakarsanız bakın VAHİM… 
Milletvekilinin öne sürdüğü gerekçeler ayağı yere basan cinsten gerekçeler değildir. İnandırıcılık yanı zayıftır. Buna kargalar bile güler. Hiç konuşmasa daha iyi… 
Bir derneğe bile bağış yaptığınızda bunun karşılığında makbuz verilmektedir. 
Böyle bir olumsuzluk karşısında AK Partinin de yapması gereken etik kuralları işleterek bu gibi çürükleri içinde barındırmamalı, bu görüntülerin muhataplarını partisinden ihraç etmelidir. (20 Nisan 2011 tarihli köşe yazısı)
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde