23 Temmuz 2024

“KEŞKE ÇIRAKLIK DÖNEMİNDE KALSALARDI”

  • PDF

Cumhuriyet Halk Partisi Fatsa Belediye Meclis üyesi Erol Yerebasmaz’a yerel yönetimler ile ilgili düşüncelerini sorduk.

 1-) Belediye Meclis Üyesi olarak Fatsa Belediyesinin son 3 buçuk yılını, altyapı, temizlik, estetik şehir ve sosyal kültürel açıdan yeterliliğini değerlendirir misiniz? 

İlçemizin; Çarpık kentleşme, şehir içi trafiği, otopark yetersizliği, temizlik, plansız ve programsız yapılan çalışmalar, dolmuş yolu güzergahları nın düzensizliği ve yüksek miktarda borçlanma gibi sorunları vardır. Bunlara birde heyecanını yitirmiş bir yönetim eklenince sorunlar iyice ağırlaşmakta ve çözümsüz kalmaktadır. Çoğunu kendilerinin yarattığı bu sorunlarla uğraşan Fatsa belediyesinden olumlu hizmetler bekleyemeyiz. 
Yerel yönetimler, halkın ihtiyaçlarına daha iyi, daha hızlı ve en ekonomik olarak cevap verebilmelidir. İlçemizde yapılan çalışmaların kaplumbağa hızıyla gittiğini görmekteyiz. Bu kasabada yaşayan biri olarak bunların yerine “olumlu” işleri konuşmayı isterdim. Önceki yöneticilerimizin kasabayı kentleştirme, sosyal ve kültürel hayatı canlı tutma gayretlerini 2004 yılına kadar yaşamış ve sonraki zaman içinde terk etmişiz. Özellikle son on yıldan beri hep geriye gittik ve üzülerek söylüyorum kasabaya dönüştük. Ne eski başkanların yaptığını geliştirerek koruyabildik ne de Fatsa halkının malı olan gayrimenkullerin satışına engel olabildik. Örneğin; En basitinden onarımı fazla bir kaynak istemeyen sahildeki eyvanların içler acısı durumu. Sorduğun zaman oraya büyükşehir bakıyor diyorlar ama el insaf burada büyükşehir değil, Fatsalılar yaşıyor. 
Zamanında toplanamayan çöpler ile şehrin temizlik sorunu var. Ara sokaklarda bile geçit vermeyen bir otopark sorunu var ama bu konularda hiç bir çalışma yok. Kaç defa dile getirdim, büyükşehir belediyesi ilçelerden aldığı otopark ücretlerini, ilçelere bırakıp bunların sadece otopark yapımında kullanılmasını sağlasaydı kaynak sorununun da bir miktarı çözülürdü. Kaldı ki artık Fatsa’nın her mahallesinin ciddi otopark sorunu var. Şu anda Orta büyük caminin arkasındaki işletmenin dışında vasıflara uyan bir otopark yok. Mahalle aralarındaki boş arsalara yapılan otoparklar çözüm olmadığı gibi zaten dar olan sokaklarda zaman zaman trafik işleyişini de engelliyorlar. Bunlar yetmediği gibi birde Ordu’nun çöplerine ev sahipliği yaptık. Bu kısa tespitten sonra altyapı sorununu değerlendirelim.  
Altyapı; Kent ve ülke için gerekli olan yol, su, elektrik, gaz, telefon, kanalizasyon, peyzaj, çevre, çok gerekli döşemlerin ve ulaşım gibi donanımların tümüdür. Belediyelerin görevi olan altyapı hizmetleri, müsrif ve savurganlıktan uzak olarak planlı ve verimli olarak, uygun zaman dilimleri içinde yapılmalıdır.
Son yerel seçimler öncesi yapılarak maliyetinin 30 trilyon TL civarında olduğu konuşulan ve bedeli de Fatsa halkından yol katılım payı bedeli olarak çıkan asfalta ne oldu? Merkezi siyasetin altyapısı gibi görülerek yönetilen belediyelerden olumlu iş çıkamıyor. Bunların ayrıştığı belediye hizmetlerinin verimliliğini Anadolu bozkırında yaşanılabilecek bir Eskişehir’i inşa eden Büyükerşen’i, bütün dünya ile bizde gururla izlemiyor muyuz? Hükümetin yapımını üstlendiği Ankara ve İstanbul metrolarına karşın, metro yapımını belediye bütçesinden karşılayan ve daha ucuza yapılmasını sağlayan bir İzmir var, Aydın var. Teleferik yapılırken bir kısmı ayağa kalkıp mahkeme kapılarında yapımı durdurmak için gayret gösteren geçen dönemin Ordu’su var. Trakya’nın belediyeleri var. İktidarın kaynak konusunda cömert davranmadığı çok örnekleri var. Bu dönemde, iktidar olmasına rağmen Ordu’yu markalaştıracak “teleferik” gibi bir proje hayata geçirildi mi?
 Kaldı ki bütün yönetim süresini tek bir partiyle geçiren ve o iktidarın partisinden üçüncü dönem başkan seçilen bir ilçe böyle mi olmalıydı? Fatsalılar iktidarın nimetlerinden faydalanmak yerine yerel yönetimin külfetini taşıyorlar. Ağzımızı açsak muhalefet yapıyorsunuz deniliyor. Allah aşkına bu muhalefet etmek mi yoksa mevcut durumu anlatmak mı?
Bir yıldan beri altyapı hizmetleri için şehri delik deşik ettiler. Hizmet yapılırken birtakım sızlantılar olacak ve halk da bazı sıkıntılara katlanacaktır. Ama plansız programsız ve zamansız altyapı yatırımları insanları canından bezdirdi. Çamaş sapağından Dere Üstü caddesine kadar kazıldı ve bu arter imar planlı ve yapılaşması neredeyse tamamlanmış bir cadde. Buranın alt yapı çalışmaları yapılırken iler ki yıllarda ihtiyaç halinde delik deşik edilmemesi için tesisat bacası veya tüneli yapılamaz mıydı? Ya da kısım kısım yapma olanağı olmaz mıydı? Hastane yolunun Kumru sapağı ile mezarlık bitimine kadar olan yaklaşık 400 metrelik yol yapımı aylarca sürdü. Günümüz inşaat teknolosiyle bu işlerin çok daha kısa sürede yapılması gerekirken niçin uzun zaman dilimine yayıldığını anlatmak istiyorum. Fatsa’nın özellikle Dolunay, M. Kemal Paşa, Şerefiye, Kurtuluş, Ayazlı, Evkaf, Fatih ve Hamlık mahalleleriyle Dumlu-pınar’ın bir kısmında hızlı bir yapılaşma var. 
Biz ne yazık ki şehrin gelişimini önce nüfusu ile ölçüyoruz. Şehrin gelişimi altyapının varlığı, şehir bilincinin oluşumu, sosyal ve kültürel hizmetlerin devamlılığı ile çarpık yapılaşmaktan kaçınılması vb. gibi kıstaslar ile ölçülür. Esas olan, büyürken sorunların çözülerek azaltılması gerekir. 
Fatsa merkezinin temizlik ve düzensiz toplanmadan kaynaklanan çöp sorunu olduğunu sokaktaki her vatandaş görüyor ve teneffüs ediyor. İlçemiz sınırları içinde yer alan ırmaklarımız ve derelerimiz gizli bir çöp deposu haline geldi. Tabi ki buradaki en büyük kabahat oraları kirletenlerde ama belediyede denetimlerini sıklaştırıp cezai müeyyideler uygula-malıdır. Çünkü şebeke suyumuzu buralardan sağlıyoruz. Konunun Aybastı, Kabataş, Çatalpınar, Çamaş, Korgan ve Kumru işbirliğiyle çözülmesi gerekir. Büyük şehir belediyesi görevi olan bu koordinasyonu sağlamalı ve ivedelikle su havzalarının temizliğini ele almalıdır. Sahil kısmında yer alan ve turizme açık olan Bolaman ve Yalıköy’ün yanı sıra diğer eski belde merkezlerinin de temizliğinin doğru dürüst yapılmadığını görüyoruz. Temizlik işi sadece çöp konteyneri koymakla çözülecek bir konu değildir. Konteyner günlük çöpü depolar, sokak temizliği yapacak değil ya. 
Estetik şehir kelimesinde, sanki bir sihir var gibi ya da her şeyin çözümü onda gibi telafuz edilmeye başlandı. Halk, büyük ya da küçük şehir belediyesi yapacak diye anlamaz. Daha önceki dönemlerde yapılan sahile, tesis ve peyzaj olarak ne katıldı? Büyükşehir Belediye başkanı Enver Yılmaz, Estetik Şehir Projesi’nin Fatsa’yı muhteşem bir görüntüye kavuştu-racağını söylemiş, basından okudum. 165 binanın boyanmasının bir şehri estetik hale getireceğini düşünen yöneticinin vizyonu nu sorgulamak gerekir. Kaldı ki yönetimlerde süreklilik esastır, o kimi sıvasız kimi boyasız binalara oturma ruhsatını Rahmetli Demirel’in deyimiyle Dinarlı Ali Çavuş, bando eşliğinde mi verdi?  Sahildeki binaların dışını boyamakla estetik şehir olunmaz ancak görüntü kirliliği örtülür. Kara yollarından transit geçenlere reklam olmanın ötesinde bir değeri yoktur. Oto galericilerine yer temini yapılıp da yaya kaldırımıyla, aydın-latmasıyla ve peyzajıyla beraber yapılsa estetik bir değeri olurdu. Oranın kaldırımlarından yayalar geçemiyor onun için öncelikle oto galericilerinin yer sorunun acilen çözülmesi gerekir. Şimdi soruyorum, öncelik estetik mi, galericilerin yeri mi?
Kültür, bir şehri koruyup kollayan, gelişimini belirleyen önemli bir özelliktir. Sosyal etkinliklerde o kültürün nüvesinden çıkararak gelişir ve büyür. Kent kültürü oluşturma ve kentte yaşayanları birbiriyle kaynaştırma yerel yönetimlerin görevlerinden olup, zaman içinde ise şehrin markalaşması ve belediyenin kurum-sallaşması ile tanıtımının en büyük destekçileri olurlar. Ne yazık ki ilçemiz, bu konuda da geriye giderek kültürel ve sosyal etkinlikleri yapamaz hale gelmiştir. Aklımda kaldığı kadarıyla bu ilçede; Hamsi kraliçesi seçildiğini, çınar festivali ve halk şenlikleri yapıldığını, çocuk tiyatrosu kurulduğunu, şimdiki Atatürk Parkında yaz akşamları düzenli konserler verildiğini, sanatçı ve yazarlar ile paneller ve oturumlar düzenlendiğini, kitap fuarı açıldığını yaşayanlardan biri olarak söylüyorum. Geçmişten elde bir şey kalmadığına göre sıfırlanmış oluyor demektir. Yani kültürel ve sosyal etkinliklerde iflas ettik.
   
2-) Yapılan hizmetler ve yatırımlar Fatsa için yeterli midir? 
Hizmet ve yatırımlar hangi şehir veya ne olursa olsun, insan ihtiyaçlarının hızlı değişkenliği ve gelişen teknoloji karşısında hiç bir zaman yeterli olmaz. Yeterlilik konusunda seçim sırasındaki vaat ettiklerini gerçekleştirseler bir takım hizmetler yapılmış ve bazı sorunlar da çözülmüş olur. Turizm diye diye Araplaştırdığımız şehrimi-zin sahilde kalan iki beldesinin Yalıköy ve Bolaman’ın sahil düzenlemeleri vaat edilmişti ayrıca yapamayacakları ta o zaman belli olan Akise Tepesi’ne teleferik hattı kuracakları nı  söylemişler di. Bu iki mahalle de ve kapatılan diğer beldelerdeki yapılan en önemli işi, eski belde ismi yazılı çöp konteynerinin dışındaki yazıların “Fatsa Belediyesi” olarak değiştiği şeklinde görüyoruz.
Bakın Ordu ilinin en büyük mezbahası ilçemize yapılıyor diye hava atandan geçilmiyor. Yok efendim şu kadar insan istihdam edilecekmiş yok bu kadar. Peki, biz büyükşehirle beraber bütünleşmedik mi? Büyükşehir belediye başkanı, Fatsa’ya yapılacak mezbaha, sadece ilin değil bölgenin en büyüğü olacak dedi. Yer seçiminin ilçemizin bölgenin tam orta noktasında olmasına bağlı olduğunu söyleyerek, sadece il içi değil, il dışı kesimlerin de yeri geldiğinde burada yapılabileceğini anlatmış. Buraya devasa bir mezbaha yapılacağına hayvancılığın ve meraların çok olduğu ilçelere modern ve daha küçüklerinin yapılması kaçak hayvan kesiminin de önleyicisi olurdu diye düşünüyorum. Diyecekler ki sen istihdama karşımı sın, hayır ne alakası var oralara yapılsa uzaylılar değil komşu ilçedekiler çalışmayacak mı? Adil olmak gerekirse, hayvancılık en çok neredeyse mezbahanın oralarda olması gerekirdi.  
 
3-) Belediye meclis çalışmalarında ( AK Parti, CHP VE MHP Belediye Meclis üyeleri olarak) Fatsa’nın geleceği ile ilgili konularda işbirliği yapabiliyor musunuz? Fatsa’nın ortak meselelerinde birlikte karar alabiliyor musunuz?
 Fatsa’nın ve Fatsa halkının menfaatine olan konularda destek veriyoruz. Bu meclis tutanaklarında da bellidir. Her şeye muhalefet yapacak kadar sorumsuz bir anlayış içinde değiliz.  Haa destek vermesek, yine yapacak sayısal çoğunlukları var tabi. İşte beni rahatsız eden de burası. Nasıl olsa sayısal çoğunluğumuz var istediğimi yaparım mantığıyla bizim önerilerimizin dikkate alındığı yok. Bu yok sayma Fatsa’nın da yarıya yakınını yok sayma olgusuyla eşdeğerdir. Halbu ki planlamada, proje üretiminde vb. konularda iktidar muhalefet ayrımı yapmaksızın bir ortak akıl oluşturulmasıyla Fatsa kazanır. Şu durumda ne oluyor derseniz, Fatsa kaybediyor parti kazanıyorum sanıyor ya da gerçekten kazanıyor, bilemiyorum. Bunu zaman gösterecektir. 
4-) Belediyenin kaynakları verimli ve doğru alanlarda kullanılıyor mu?  
Belediye kaynaklarının nasıl kullanıldığını 2014 seçimleri öncesi yapılan asfaltın ne olduğunu sorgularsanız kaynakların nasıl kullanıldığını bana sormanıza gerek yok. İster büyükşehir ister ilçe belediyesi, kaynak kullanımı konusunda savurgan davranmaktadır. Daha önce üzerlerinde mevcut olan parke taşlarının söküldüğü İnönü, Sakarya ve Reşadiye Caddesi son dört yılda kaç kere asfaltlandı?                                                               
Elekçi ırmağına DSİ ve belediye girişimiyle yapılan “Gondol Sefası” projesi verimliyse, dolan ırmak niçin temizlenip yapılan yatırım halkın hizmetine sunulmuyor. Şu anda atıl bir durumda olması kaynak israfı değil mi? 
Kültür sarayı da, çam ağaçları ve belediyeye ait “Sazcılar Suyu Şişeleme Tesisleri” gibi bir üretim alanı ve markalaşmış bir tesis yok edilerek yapıldı. Yer seçimi yanlışlığından doğan zararlarda kaynakların verimsiz kullanımının ta kendisidir.
 Büyükşehir Beledi-yesinin, seçimin hemen akabinde açtığı ve devasa bir tabela ile süslediği “Koordinasyon Merkezi” nin açıldıktan kapanana kadar ki sürede ödediği kiralar ve içine alınan lüks mobilyalar kaynakların verimli kullanılmadığının örneklerinden biridir. Büyükşehir belediye başkanının kiraladığı makam aracına bu zamana kadar ödenen kira parasıyla, aracın kendi çoktan satın alınabilirdi. Aha size kaynakların çar çur edilmesine bir örnek daha. 
5-) Eski Çınar Hastanesinin binası sizce nasıl değerlen-dirilmelidir? 
Bu bina hastane amaçlı ve hastane projesine uygun olarak yapıldı ve bir sürede hastane olarak kullanıldı. Buranın aile sağlık merkezi ve okul binası olarak kullanılması büyük masraflar yaratacağı gibi amaca uygunluğu da karşılamayacaktır. Bence en doğrusu hastane olarak hizmetine devam etmesidir. Sağlık konusunun derinliğini ve istatistiklerini bilmem ama yakın şehirlerde de olmayan ve spesifik branşlarda hizmet verebilecek hastanenin açılmasının uygun olacağını, tadilat vb. gibi uğraşlarla kaynak israfı da yaratmayacağını düşünü-yorum. 
 
6-) Bugüne kadar henüz kurulamayan Kent Konseyi oluşturulması için yapılan çalışmaları değerlendirir misiniz?                        
Bunun kurulması için en çok mücadele eden meclis üyesi olduğumu düşünüyorum. Az önce AKP ile birlikte belediye meclisinde işbirliği yapıyor musunuz diye sormuştun. Onların sayısal çoğunluğu olduğu için işbirliğine ihtiyaçları yok. Bir kısım arkadaşlarımız onun kibir ve gururunu yaşıyor. Keşke kent konseyi kurulma fikrini gündeme ben getirmesem de AKP’li bir meclis üyesine gündeme getirtseydim kurulmuş olurdu. Temel ihtiyaçların karşılanmadığı, etkin hizmet sunma modelinden ve şeffaflıktan uzaklaşmış bir yerel yönetim anlayışının kalan süre içinde, katılımcı bir anlayışıyla Kent konseyi kuracaklarını sanmı-yorum.
7-) Başka eklemek istediğiniz ya da görüş belirtmek istediğiniz konular varsa açıklar mısınız? 
İsterdim ki bana yönelttiğiniz soruları biz belediye meclisinde konuşup tartışalım. Sanki Fatsa’da sadece iktidar partisi üyeleri yaşıyor ya da yapıcı bile olsa muhalefetin önerdiği konular geçiştiriliyor veya yok hükmü işlemi görüyor. Yok hükmü işlemi görmeseydi belediyenin gayrimenkulleri satılmazdı. Bu da söylediklerimin kanıtı değil mi? Muhtemelen belediye yeni binasına taşınınca, şimdiki hizmet binası da satış için görücüye çıkacaktır, bu konuda yanılmak isterim. Siz son üç buçuk yılın değerlendirmesini soruyorsunuz. Ben de diyorum ki, 2004 yılından itibaren geçen on üç yılda, Kültür Sarayı ve Spor Kompleksi dışında yatırım diyeceğimiz başka bir şey yok. Çöp toplama, temizlik, çarpık yapılaşma, kış mevsiminde artan hava kirliliği, sahipsiz hayvanlar, otopark, bitmek bilmeyen altyapı çalışmaları vb gibi ihtiyaçların giderilmesine belediyenin yönetimi cevap veremiyor. İlk yıllarında mensubu olduğu siyasi partinin ve kendisinin heyecanıyla bir şeyler yapıldı. Ondan sonrası Fatsa için kayıp yıllardır. İşin acısı da, Fatsa en perişanlığı da ustalık diye nitelendirdikleri bu dönemde yaşıyor. Keşke çırak olarak kalsalardı.  
Kültürümüzün önemli değerlerinden olan Cem Evleri ibadethane sayılarak gerekli desteği görmelidir. Kaldı ki bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı da var. Bu karar bir an önce uygulanarak yaşama geçirilmeli ve geç de olsa adalet tecelli etmelidir. 
İster Büyükşehir in ister Fatsa’nın olsun müsrif edilen her kaynak, her kuruş bu milletin parasıdır. Fatsa Belediyesi 2014 den beri gayrimenkul satarak borç döndürmenin dışında yatırım adına bir şey yapmadı ve her şeyi büyükşehir belediyesinin yapması gerekir gibi bir anlayış içine girdi. Büyükşehir de yaptığı iş den daha fazla reklam yapmayı sevdiği için, halen reklamlara devam ediyoruz.
Bu olumsuz gerçeklerin ve bu eleştirilerin yerini çoğu sorunu çözülmüş, kültürel ve sosyal aktivitelerde örnek olmuş, güzellikleri daha fazla konuşulan ve daha iyi yaşanılabilir bir kenti konuşmak isterdik. Geçen her günde hızla kaybeden Fatsa, hizmet alamayan ve bedel ödeyen de Fatsa halkı olmuştur. Özellikle altyapı çalışmalarının uzamasından dolayı esnafımızda ayrı bir bedel ödemektedir.
 Halkımızın konuları daha yakından izleyerek yaşadığı kentte söz sahibi ve duyarlı olması ile bu duyarlılığın sorunların çözümünde kolaylık sağlayacağı inancını taşırken, gazeteniz aracılığıyla şahsım ve partim adına sorun yumağına dönüşmüş bir belediyede yaşamak zorunda kalan Fatsa halkına sevgi ve saygılarımı sunarım. 
HABER:
SÜMEYRA ÖZCÜRE
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde