Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, anayasa değişiklik teklifine ilişkin, "Baştan belirlenen prensipler çerçevesinde herhangi bir sapma söz konusu değildir. Genel bir mutabakat, tam bir mutabakat içinde, MHP zaten Meclis'e inmiş olan, artık komisyonda da görüşülmeye başlanmış olan bu anayasa paketine destek vermeyi sürdürecektir" dedi. 

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü'nde toplanan Bakanlar Kurulu'nun gündemine ilişkin açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını cevapladı. Yeni yılın iyi geçmesi konusundaki temennilerini ileterek konuşmasına başlayan Kurtulmuş, "Bugün Bakanlar Kurulu'nda 3 önemli konuyu ele aldık. İlk bilgiler getirildi. Bunlardan birincisi Ahilik fonuyla ilgili bir bilgi sunumu. Ahilik Fonu ya da Esnaf Fonu diyebiliriz ama böylece esnaf ve sanatkarların işsizlik fonu gibi bir fona sahip olması, esnaf ve sanatkarlarımız açısından tasarruf artırıcı bir mekanizmanın kurulması ve esnaflarımız eğer ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalırsa onlara karşı dayanışma sandığı şeklinde hareket edecek bu fonun kurulması yönünde esnaf sanatkarlarımızdan uzun süredir bir talep vardı. Bu talep ilgili bakanlıklar tarafından değerlendirildi. Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Bakanlar Kurulu'nda konuyla ilgili bütün detayları bizlerle paylaştı ve konu tartışmaya açıldı" ifadelerini kullandı.

İkinci önemli konunun Türkiye'nin Gümrük Birliğinin güncellenmesi ile ilgili çalışmalar olduğunu belirten Kurtulmuş, "Ekonomi, Dışişleri ve AB Bakanlığı çalışmaları belli bir noktaya getirdi. Türkiye ile Avrupa Birliği arasında gümrük birliği müzakerelerinin yeniden başlatılması, Serbest Ticaret Anlaşması vasıtasıyla Gümrük Birliği'nin çeşitlendirilmesi, zenginleştirilmesi ve özellikle AB'nin geleni ilgilendiren konularda Türikye'nin taraf olması konusundaki çalışmalarda neler yapılabileceğini konusu görüşüldü. Burada da belli bir yol haritası, alternatif senaryolar var. Dört alternatif senaryo arasından en uygun olanları tespit edilip, bu senaryoların sektör bazında da zenginleştirilmesi temin edilecek ve böylece Gümrük Birliği'nin yeniden müzakeresi ile ilgili ümit ediyoruz ki AB tarafıyla müzakere başlatılacaktır" şeklinde konuştu.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan diğer konunun YÖK'ün Kalite Kurulu tarafından hazırlanan kanun tasarı sunumu olduğunu belirterek, bununla ilgili tartışmaların olgunlaştırılıp kamuoyu ile paylaşılacağını ifade etti.

 

Anayasa değişiklik teklifi

Açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Kurtulmuş, anayasa değişikliği teklifine ilişkin soru üzerine, "MHP ile anayasa konusundaki görüşmelerimiz başından itibaren açık ve şeffaf bir şekilde yürüyor. Zaman zaman hem iki heyet arasındaki görüşmeler ayrıca İki Genel Başkanının yapmış olduğu görüşmelerle konu bütün detaylarıyla ele alınıyor. Baştan belirlenen prensipler çerçevesinde herhangi bir sapma söz konusu değildir. Genel bir mutabakat, tam bir mutabakat içinde, MHP zaten Meclis'e inmiş olan, artık komisyonda da görüşülmeye başlanmış olan bu anayasa paketine destek vermeyi sürdürecektir" dedi.

Sosyal medyadaki görüntüler

Sosyal medyada DEAŞ'ın yayınladığı görüntülerin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Bu video görüntüleri ile ilgili Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından teyit edilmiş, netleşmiş bir bilgi yoktur. Bu tür terör örgütleri, dünyanın en aşağılık kirli mekanizmaları. Herhangi bir video yayınlayarak zaten ne yapmak istiyor, halkı çaresizliğe itmek, kendi içine kapatmaya çalışıyor. Kusura bakmasınlar, medyadaki bazı arkadaşlar da ayaklarını denk alsınlar. Özellikle sosyal medya sorumsuzca yayın yapılacak bir alan değildir. Türkiye, şu anda DEAŞ'la fiilen sahada bir savaş halindedir. Oturduğu sıcak masaların üstünde uyduruk görüntüler üzerinden propagandalarla Türk halkının moralini bozmaya çalışmak vatanseverlik değildir. Dolayısıyla herkes, sosyal medyadan milletimizin menfaatleri doğrultusunda istifade edelim. Terör örgütlerinin zaten istediği şekilde sosyal medyayı kullanacak duyarsızlık içinde kimse olmasın. Bu, milli bir sorumluluktur, görevdir. Herkesin bu vazifeyi kendi içinde hissetmesi lazım. Ulusal medyada son dönemlerde ciddi bir dayanışma vardır bu konuda. Haberleri, milli menfaatlerimizin süzgecinden geçirerek değerlendiriyorlar. Bu değerlendirme içerisinde hareket eden medya kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.

 

Musul operasyonunun durgunluk süreci yaşadığı iddiaları

Musul operasyonunun durgunluk süreci yaşadığı ve IŞİD'in güçlerini El-Bab'a kaydırdığı iddialarına ilişkin Kurtulmuş, "Zaten sorunun bu şekilde gündeme getirilmesi kendi içinde bir mantıki tutarsızlık içeriyor. Musul'da DEAŞ çok kuvvetli bir şekilde direnç gösterdiği için Musul operasyonu zaten bitirilemedi. DEAŞ unsurları Musul'dan ayrıldılar diye El-Bab operasyonları savsaklanıyor değil. Musul'daki DEAŞ unsurları orada varlıklarını sürdürüyorlar. Bu bilgi yanlış ve tutarsız bir bilgidir" ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye El-Bab operasyonu ile ilgili, Fırat Kalkanı Operasyonu'nun bütün ayakları ile ilgili bütün tarafları anında, zamanında vaktinden önce bilgilendirmektedir. Cerablus, El-Bab, Membiç meselesi. Örneğin Membiç'ten PYD unsurlarının çıkarılması için şu anda da çok seri görüşmeler sürdürülüyor. Başta verilen söz çerçevesinde PYD unsurlarının Fırat'ın doğusuna gitmesini sağlayacak sonuç inşallah elde edilecektir. Türkiye bir dönem dışarıdan hava koalisyonu destekledi. Ama Türkiye'ye kimse yardım etmese de Türkiye bu bölgeleri kendi ulusal güvenlik meselesi olarak gördüğü için Türkiye El-Bab Operasyonu'nu da milli imkanları ve birikimleriyle çözebilecek bir noktadadır. Tabii ki çok kolay değil, bunun hepimiz farkındayız."

Halep'teki tahliyelerin ardından Halep'te bulunan bazı silahlı grupların El-Bab Operasyonu'na destek vermek üzere bölgeye geçtiğine ilişkin haberlerin sorulması üzerine Kurtulmuş, "Sahanın son derece karmaşık olduğunu görmemiz lazım. Şehir şehir kasaba kasaba bölünmüş bir coğrafyadan bahsediyoruz. Musul, Rakka, El-Bab operasyonu gibi 3 önemli operasyonun olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla, burada birilerinin herhangi bir şekilde oturarak, birtakım sosyal medya bilgilerine dayanarkak, şuradan şu birlik geliyor gibi ifadelerle savaş stratejisi gibi yorumlar yapmalarını doğru bulmam. 3 önemli şehirde de burada uluslararası camia DEAŞ'ı temizlemek için işbirliği yapıyor" diye konuştu.

Anayasa değişikliği teklifi görüşmelerinde komisyondaki tartışmaların ve CHP'li vekil Özgür Özel'in açıklamalarının sorulması üzerine Kurtulmuş, "Önümüzdeki süreç önemli bir noktadır. İnşallah Türkiye kısa bir süre içinde anayasa görüşmelerini tamamlayıp referanduma gidecek, kaçla geçerse geçsin, 367'yi aşsa bile gidecek. Burada herkesin sözlerine dikkat etmesi lazım. Desteği parlamentodaki milletvekilleri verirse, bu teklif millete gider, millet evet derse buna mani olmaya kimsenin gücü yetmez. Milletten başka hiçbir güç yoktur" dedi.

"Anayasa meselesini toplumda kamplaşma değil, 

bütünleşme meselesi olarak görüyoruz"

Herkesin uslübuna dikkat etmesi gerektiğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Anayasa meselesini toplumda kamplaşma değil, bütünleşme meselesi olarak görüyoruz. Daha güçlü bir yönetim modeli. Türkiye'nin ulusal mücadelesi milli mücadelesi kimsenin babasının malı değildir. Bu memlekette Mustafa Kemal Atatürk herkesin ortak değeridir. Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'nin kurucu başkomutanıdır, Recep Tayyip Erdoğan da bugünkü Başkomutanıdır. Recep Tayyip Erdoğan ile Mustafa Kemal Atatürk'ü farklı yerlerde göstermeye çalışmak en azından siyaseten birtakım hesapların içerisinde olmak demektir, bundan vazgeçsinler, doğru bir uslüp değildir. Türkiye'de bırakın bazı ortak değerlerimiz ortak kalsın. Partilerimiz farklı olabilir, siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, yaşam tarzlarımız farklı olabilir Allah aşkına dokunmayın. Cumhuriyetin kurucu değerleriyle, Cumhuriyetin kurucu lideriyle onu bugüne malzeme yaparak konuşmanın hangi siyasi getiri elde edilmeye vesile olacağını anlayamıyorum, doğru da bulmuyorum. Mustafa Kemal Atatürk üzerinden 2017 yılında yapılacak bir referandumu yönlendirmeye kalkmak siyaseten çok büyük bir talihsizliktir. Hepimiz ortak değerlerimiz noktasında samimi olalım" ifadelerini kullandı.

Yorum ekle

İsim (gerekli)

E-Posta (gerekli)

Başlık

Sonraki yorumları bana bildir

Yenile

Gönder

İptal