SİZ NE OLSUN İSTİYORSUNUZ ABİLER?

Mehmet Hulusi YEREBASMAZ

Bu memlekette yaşayan insanların bir bölümünün (küçük bir bölümü mü, büyük bir bölümü mü kestiremiyorum) büyük bir problemi var. Bu problemin ne kendileri farkında ne de kimse ağzını açıp bir kelam ediyor. Siz ne olsun istiyorsunuz arkadaş?

Bahsedeceğim konu bana göre artık ihtiyacı ciddi bir şekilde hasıl olmuş bir sitemdir. Bana düşer mi düşmez mi bilmem ama kimseden çıt çıkmıyor. Ben de bi Don Kişot’luk yapayım dedim bu sefer.

Bu memlekette (ilçemden bahsediyorum) yatırım yapan adamın aklından zoru var ki yatırımını buraya yapmış. Tamam da sen niye uğraşıyorsun ki hala, adam zaten belasını bulmuş, parasını, emeğini, geçmişini, geleceğini yatırmış ve neye uğradığını şaşırmış.

Arkadaş, bu çınar hastanesi kapandı memleket çoook büyük bir sorununu mu çözdü? Bir tane fındık fabrikamız vardı, kapandı, diğer önemli sorunumuz da böylece bertaraf mı oldu? İrili ufaklı kapanan işletmeler de sorunu büyük ölçüde azalttı mı? Organize Sanayi’de bi bentonitçiler var tozlu, pis ve birde tekstilciler ha bire çalışıyorlar yenisini açıyorlar gürültülü, kalabalık fabrikalar yapıyorlar, birde onları kaçırabilirsek memleketimizin istihdam sorununu sorun olmaktan çıkaracağız. Gitsinler nerde ne istiyorlarsa yapsınlar kardeşim bizim neyimize gerek fabrika, havamız kirleniyor. Zaten birde Muhterem bir abi var o da çok gideceğe benzemiyor, gerisi bari gitsin de sakin sakin oturalım şurada.

Kelamın hasılı; memleketimizde yatırım yapmanın zorlukları zaten mevcut. Şartlar zannedildiği gibi kolay da değil. Yatırımcı hali hazırda yatırımına ahdetmiş, riski göze almış, utanma pazarı didiniyor, sana ne oluyor be ağabey de dedikodu yapıyorsun, iftira atıyorsun herkes batsın istiyorsun. Şimdi bu abiler ileri geri ulu orta konuşuyor. Yanlarında şakşakçılar, yalayutçular ne denirse bravo, alkış. Hayatlarında bir köydeki evin çatısını aktarmışlar bi de oturdukları yazıhanenin duvarına lambiri çaktırmışlar, atıp tutuyorlar. Sen hiç iki kişiye bir sene maaş ödedin mi? Yok. Üç kişinin SSK primini yatırdığın oldu mu? Yok. Bi çivi çaktın mı köydeki oturduğun evin çatısından başka? Yok. Ne yaptın sen; vergi kaçırma sende, tefecilik sende, yalan sende dolan sende ama adamda sensin bu memlekette. Çiçeğini, hediyeni yapmışsındır; bankasında, dairesinde itibar sana. Üç kuruş paran var üstüne bulursun bi fabrika (bizde yok başka ilçelerde mevcut) alırsın avansı fındık alırsın itibar sende, bankada hesap sende, karnede çek sende. Açarsın bi dükkan malzeme satıyorsun zannederler, para satarsın çek kırarsın adam sende. At dükkanın önüne bi tabure akşama kadar kritik, dalga, dedikodu, vakit de sende. Derdi de bende.

Bir özel hastane açıldı muazzam, ben eksiğini bulamadım. Olmasa bu hastahane doğru Devlet Hastanesi’ne. Orası da çok güzel olacak inşallah ama bir de alternatif olunca ne ala. Başın ağrısa koşuyorsun Avrasya’ya. Adam yapmış otel gibi iki gün yat dinlen keyif sende. Sana fazla ya; adam da güzel yapmış hakkını ver, vermez. Bir tane daha açılacaktı ama abiler bu noktada az sallantı hissedince hemen devreye girdiler. Niye bilmem, herhalde battı abilere. Çünkü bi ilerleme kaydediliyor memlekette rahatsız oldular tabi. Hemen dedikodu çarkları döndü yok bi adam doğum yapmış gibi gösterilmiş devletten para alınmış, yok birinin apandistini iki defa almışlar, yok birine üç defa dalak ameliyatı yapılmış (abiler dalaksız oldukları için burasını özellikle kıskandılar) falanmış filanmış zaten belliymiş. ( zaten belliydi: memleketimizde sıkça kullanılır ) Velhasıl az bişey sıkıntıya girmeye gör, az belli et sallantıyı normalde bir şekilde işletme ayakta durabilecekken bu abiler başlarlar kolonları sallamaya ki aman bi banka kredi vermesin, vatandaş alışverişi kessin, alacaklı doluşsun, verecekli kaçışabilsin de bir an önce işletme batsın, memleket huzur bulsun. Sonraki aşamada da bu abiler başlar ahkam kesmeye biz demiştik, zaten belliydi, oğlum iki orta kahve tavlayı da getir. Sonuçta hastane kapandı 200-250 kişi çalışacakken, çalışıyorken hepsi işsiz kaldı, yatırımcısı zor duruma düştü, alacağı olan bunaldı, kahveler içildi, iki mars bi ters hayırlı işler.

Bir başka örnek Derya Fındık. Ünye’ye yapılsaydı, Terme’ye Ordu’ya yapsaydı yatırımı bugün çok başka bir durumda olacaktı ama adam normal olanı yaptı, memleketine yaptı fabrikayı. Memleket destek olmadı birde köstek oldu işler yürümedi ziller takıldı oyunlar oynandı. Şimdi bundan, bu durumdan rant elde eden, edecek olanları anlarım da gerisine ne oldu da bu kadar sevinildi anlamam gider… Eller ilçesine yatırım gelir diye yırtınır çünkü sonucu aştır, iştir, istihdamdır gelişmedir bilir. Bizimkiler yatırım iflas etsin diye uğraşır sonucu garabettir, sefalettir, aciziyettir, bilmez veya bende olmayan sendede olmasın gel tavla oynayalım diye mi düşünür, bir oyna iki oyna bu çay paralarını kim verecek bu durumda onu da ben bilmem.

Son dönemde de bir başka işletme sıkıntıya girmiş dedikodu almış yürümüş fabrika kapanmış abiler rahatlamış. Bu yazıyı yazmamın nedeni de bununla ilgilidir.

Bugün işyerime iş başvurusunda bulunmak için bir kızcağız geldi. İnci fındıkta çalışıyormuş. Fabrika kapanmış kızcağız iş arıyor. Mahcup, sanki kendi işyeri kapanmış. Ben İnci fındığın sahibini tanımam, kimdir bilmem. Komşu ilçedenmiş, belki boşluğu görmüş gelmiş, belki organizede yer olduğu için gelmiş, hasbel kader gelmiş yatırımını yapmış. Dışarıdan çok derli toplu ve güzel görünen bir fabrika yapmış. Helal olsun ne iyi etmiş başımızın üstünde yeri var diyeceğimize… Ben eminim ki her türlü kösteği görmüştür bizim memlekette. Komşu ilçemizde esnaf kendi ilçesindeki fabrikaya mal verir dışarı verdimi ayıplarlar, veren esnaf olduysa onları tenzih ediyorum ama bizim esnaf memlekette yatırım yapanı pek sevmez büyük ihtimalle aynı paradan adama mal da vermemiştir. Bana kızan olur bilmeden konuşuyorum ama aksi olduğunu da zannetmem ve sonuçta bir fabrika daha başlamadan bitti gitti.

İsyanım bu olayın şurasında;

Bazı abiler bu işten keyif alıyorlar, kahkahalarla anlatıyorlar, iftira atıyorlar, dalaksızlık yapıyorlar, biriside çıkıp sen ne yaptın bu memlekette de yapana gülersin be adam demez. Bırak yardım etmeyi, dostluk göstermeyi, sohbeti keserler adamla bu ne iştir arkadaş, bu neyin hırsıdır, neyi çekememektir, bu işletmelerin bu memlekete zararı var da ben mi yanlış anladım. Yanıma gelen kızcağız konuşurken yanımda çalışanları düşündüm. Yarın bende bu duruma düşersem onlar da aynı böyle mahcup mu gidecekler iş aramaya, endişe ettim, üzüldüm ve aklımdan geçeni yazdım.

Üzüldüm çünkü işler kötüye gitmeye görsün insanlar çok kolay haksızlık yapıyorlar. Yazdım çünkü kimse yazmıyor, konuşmuyor, sonra bu olaylar normal kabul ediliyor kimsede bi tepki göstermiyor olan halisane niyetle bu işleri yapana oluyor. Endişe ettim çünkü 25 kişi çalışıyor benle beraber Allah izin verirse 2500 kişi çalıştırmakta benim boynumun borcu olsun amma bu ciğersiz abileri geçelim de bu vatandaş da biraz duyarlı olsun. Madem yatırımcı bu işin her türlü riskini almış bu memleketteki bürokrasi de, belediyesi de, bankacıda, müdür de, esnaf ta, yatırımcısına saygı göstersin biraz kollasın biraz korusun. Bu işleri yapan adamlar çok kötü adam olsa dahi, beğenmeseniz dahi bu memlekette eğer 5 kişi çalıştırıyorlarsa biraz da saygıyı hak ediyorlar arkadaş.

Son sözüm dedikoducu abilere,

Siz ne olsun istiyorsunuz arkadaş?

Adam fabrikayı açtı mı ilk siz gidersiniz. Allah utandırmasın diye de bi laf edersiniz. İçiniz başkadır konuştuğunuz başka. Sanmayın ki kimse anlamaz. Sizin anlamanız gereken de şudur: Yatırımcı ticaretin kurallarını bilir; kazanmakta var bu işte kaybetmekte, bunu baştan kabul edip yapar bu işi. Onun utanacağı tek şey iş kötüye giderse yanında çalışandan utanır şimdi ne yapacak diye. Yoksa kaybetmekten değil. Ayrıca sen merak etme Allah onu utandırmaz eğer iyi niyetliyse. Utanacak kişi sensin de haberin yok, olsa da utanmazsın ya. İmkânı olupta bi çivi çakmayan utansın, tefecilik yapan utansın, senin gibi iftiracı yalancı namussuz dururken yatırımcı ne diye utansın. Bu yazdıklarımı üzerine alıp kızan abiler varsa ‘ki olsun isterim’ onlarda oğlumun şeyini yesinler, çok kızdılarsa deniz yakın bi girip çıksınlar utanmasınlar.