28 Mart 2024

MİLLETVEKİLLİĞİ PARLAMENTER SİSTEMDE DAHA ÇOK DEĞERLİ İDİ!

  • PDF
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin bütün ezberlerini, başta siyasetçi etkinliği olmak üzere bürokrasinin yapısını alt üst etmiş durumda.
Bu günlerde siyasetin gündemi de mevcut sistemin çöktüğü yönünde.
Muhalefet partilerinin üzerinde durduğu ve ülkenin geleceğini kurtaracak olan sistemin güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu öngörüyorlar. 
Biz yerelde bile mevcut sistemde siyasetçilerin performansına bakarak etkilerinin azaldığını görüyoruz. Milletvekillerinin ve dolayısıyla parlamentonun gücünün azaldığını...
Oysa toplumun geneli istiyor ki seçtiği milletvekili güçlü olsun. Memleketinin ihtiyaçlarına çözüm ararken yatırım planlamalarında söz sahibi olsun. 
İş yapabilsin.
Seçmeninin taleplerine karşılık verebilsin.
Seçildiği il veya ilçesine hizmet üretebilsin.
Bu gün itibariyle böyle bir şey yok.
Milletvekiline “bakanlar” randevu bile vermiyor. Bakanlar meclise bile gelmiyor.
O halde milletvekillerinin gücü nerede kaldı? 
Hangi yatırıma ve hizmete çözüm bulacak?
Türkiye’nin siyasi geleneğinde parlamento büyük etkendir. Milletvekilleri önemli aktörlerdir. Oraya güçlendirilmiş olarak dönmek Türk demokrasisi açısından da önem arz eder. 
Şimdi sistemin güçlü parlamentoya geri dönmesi demek milletin vekillerinin güçlü olması demektir. Dolayısıyla vekillerin yürütmede de etkin ağırlık koymaları demektir. 
Ordu ilimizi ele aldığımızda vekillerimizin şu anki pozisyonunu bilmekteyiz. Kimseyle işleri yok gibi. Genel başkanlarının sesi gibiler. 
Geçen hafta enteresan bir yaşanmışlığa tanık olduk. AK Parti birinci sıradan Ordu milletvekili seçilen Şenel Yediyıldız, Fatsa’da partisinin gençlik kolları teşkilatıyla buluşuyor, bir fotoğraf veriyor ve ilçenin dinamiklerini hiç kaale almadan çekip gidiyor. 
Çünkü Yediyıldız’ın hesap vereceği mevki vatandaş değil ki; niye vatandaşlarla buluşup vakit kaybetsin.
Şenel Yediyıldız böyle de, diğerleri farklı mı?
Geçmişe özlem duyma gibi bir pozisyonda olamayız. Dile getirmek istediğimden bu sonuç çıksın istemem. Fakat Türkiye’de alışık olunan bir sistem vardı. Halka karşı siyasetçilerin sorumlu olması vardı. Hizmetlerin gelişinde milletvekillerinin de görev alması önemsenirdi. 
Sistem değişince parlamanto devre dışı kaldı, milletvekillerinin de halka karşı sorumlulukları ortadan kalkmış oldu. 
Etkisiz, yetkisiz, sözü geçmeyen, planlamalara müdahale edemeyen, bakanların randevu vermediği... bir milletvekili profili olsun ister misiniz? Sistem böyle sürsün ister misiniz?
Soruları çoğaltmak mümkün...
 
* * *
 
 Siyaset her daima aktif durumda.
Sürekli tartışmalara açık.
Geleceğe dair analizler içinde kişiler de tartışma konusu. 
Her ne kadar siyasi partiler anti demokratik uygulamalarla yol alsalar da, milletvekili listeleri nispeten bir hakkaniyet içermeli. 
Yapılan listeler bulunduğu seçim bölgesini yansıtmalı.
Yani biz Ordu ili olarak sıralama dağılımında nüfus dengeleri gözetilerek liste yapılmasını isteriz. Bu dengeyi bütün partiler aynı hassasiyetle kurmalı. 
Gelecek seçimlere dair başlayan tartışmalar içinde isimlerin de tartışılıyor olduğunu biliyoruz. 
İsimlerin tartışılmasına erken diyenler olabilir. Fakat hiç de erken sayılmaz. İsimler tartışılsın ki; halkımız tartışılan isimlere aşina olsun. 
AK Partide önümüzdeki seçimde mevcutlardan hiç birisini listede görmeyebiliriz. Tamamen yeni isimlerle karşı karşıya kalınabilinir. 
Bizde Fatsa’dan listede yer alacaklarla alakalı kulis çalışmaları, isim tartışmalarını kamuoyuyla paylaşabiliriz. 
Niye şimdiden isimler üzerinde analizler yapmayalım ki. Tartışacağımız isimler de kendilerini geleceğe hazırlasınlar... Toplumumuz da kimleri destekleyeceklerini bilsinler.
Erken hazırlık yapmak kötü müdür?
 

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde