28 Mart 2024

SİYASETTE HARAM LOKMA BELASI

  • PDF
Türkiye, haram lokma belasını aşmadan, özellikle kamu kurum, mal ve imkanlarının, arpalığa dönüştürülerek siyaset uğruna talan edilmesini durdurmadan hiçbir yere gidemez, hiçbir ufuk açamaz, hiçbir mutluluğu yakalamaz. Hiçbir AB, hiçbir dış yardım ve hiçbir destek, çürümüş siyaset yüzünden dizlerinin üstüne düşmüş Tükriye’yi yukarı kaldırıp ayaklarının üstüne dikleyemez.
Bu Diyanet zihniyetini değiştirmedikçe,Allah ile aldatma belasından kurtulamaz.Ve nihayet.
Türkiye bugünkü siyaset anlayışından kurtulmadıkça, tarihin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmek üzere insanlık kervanının ön taraflarına geçmeyi hayal bile edemez.
Siyasal hayatımızda, hırsızlık, ırsızlık, din ticareti gibi pisliklere buluşmadan rol almış tüm politikacılarımıza saygımı tekrarlayarak bir şey daha söylemek istiyorum:
Benim anladığım ve gördüğüm o ki, bugünkü siyaset; çerçevesi, zihniyeti, çapı ve ufkuyla bizim ülkemizi ve insanımızı 21.yüzyılda iyi yerlere taşıyamaz. Bu siyasetle Türkiye’nin iyi yerlere gitmesi mümkün değildir.
Bu hale getirilmiş siyasetin ne olduğunu daha yakından ve daha çıplak görebilmek için onun bizzat içindekilerden birini dinleyelim. Dönemin Aydın Milletvekili Sema Pişkinsüt ve onun 6 Nisan tarihli( o dönemlerde) gazetelerde yer alan müthiş bir açıklamasından söz etmek istiyorum.
Pişkinsüt, siyasetle ilgili düşüncelerimizin bir tekrarı olarak gördüğümüz ve aynen katıldığımız tespitinde, siyasetin ne hale geldiğini, bu durumunu gizlemek için öteye-beriye nasıl çamur atıldığını. kendi açıklarını nasıl kapatan kurumlara bile saldıran bir “ hem kel,hem fodul” tavrı içine girdiğini tarihsel bir belge sayılabilecek,çapta ifadeye koymuştur. Özetleyerek verelim:
Parlamento cahil ve avam.Böyle cahil ve avam bir parlamento ile yasa bile yapılamaz.Sağlık Bakanlığının bütçesi 1,2 milyar ( o dönemlerde) dolar.Banka hortumcularının bir gecede alıp götürdükleri 12 milyar dolar. Devlet Planlama Teşkilatı 1980’den beri planlama yapmıyor,parti proğramlarına göre bazı yazılımlar yapıyor…”
Biz halkın milletvekili değiliz.Milletvekilleri halkı değil,feodal yapıyı ve sermayeyi arkalarına alarak liderlerin listesi ile Meclis’e giriyor.Böyle olunca da kime diyet borcu varsa ona göre davranıyor.Siyasal Partiler Yasası’nın ,Seçim Yasası’nın değişmesi şart.Siyaset yeniden yapılandırılmalı..”
Yolsuzluklarla mücadeleyi biz yapmıyoruz.MGK yapıyor. İyi ki MGK var.Bir taraftan kazıp bir taraftan örterek yolsuzlukla mücadele olmaz.Yolsuzlukla mücadele, MGK’nın 4 Kasım 1997’de Milli Siyaset belgesinde aldığı kararlarla yürütülüyor. Yurtdışının baskısı ve İMF’nin dayatması yolsuzlukla mücadeleye zorluyor.Türkiye’de demokrasi çalışmıyor.( Hürriyet Gazetesi 6 nisan 2001)
Kamu vicdanının ortak kabulü şudur: Siyaset; ufuksuz, geri, her türlü pisliğe bulaşmış, halkın ve ülkenin yarınlarını düşünmekten bir biçimde uzaklaşmış yapısıyla bu ülkeye ıstırap ve sıkıntı veren bir kuruma dönüşmüştür. Şehirlerin plansızlığından yeşil alanların tahribine, kamu mallarının talanından, ihale fesatlarına kadar hemen her türlü bozukluk şaibesiyle kirlenmiş,yaralanmış ve sonuçta tüm itibarını yitirmiş bir siyasetle bu siyaseti yürütmek üzere kadrolaşmış siyasetçiler bu ülkeye ne verebilir, nasıl verebilir,bu ülkenin bekleme ve sabır imkanı ne kadardır; böyle bir beklemenin getireceği ile götüreceği nelerdir…..gibi hayati sorular halkın uykularını kaçırmış, rüyalarını karartmıştır. Kısacası siyasetin ivedilikle çürümüşlükten ufuksuzluktan arındırılması lazımdır kalın Sağlıcakla!
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde