28 Mart 2024

SUÇLU VE GÜÇLÜ

  • PDF
     Havaların ısındığından mı yoksa İstanbul seçimlerinden mi elim klavyeye dokunmak istemiyor. Geçen akşam, 23 Haziranda baskı sonucu YSK iptaliyle yenilenecek olan İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı seçimleriyle ilgili seçilmiş belediye başkanı ve seçime girecek diğer adayın canlı yayın konuşmalarını izledik. Sanırım çok büyük kitle de ,“gördüksüzün bir çocuğu olmuş......” ifadesini doğrularcasına bu yayına odaklandı.
     Halbu ki gelişmiş ülkelerin propagandaları hep böyle oluyor. Biz ise tartışma konularında böyle programlara hasret kalmıştık. Kaldı ki bu halkımızın değil demokrasinin eksikliğidir. Bu eksikliği İstanbul gibi yerelde yirmi beş yıl, genelde on yedi yıldır iktidar olanlar yaratmıştır. İktidar partisinin adayı kamuoyu yoklamalarında önde olsaydı, bu oturuma zaten ihtiyaç duymayacaklardı, “o bize muhattap olamaz, o da kim...” gibi kibir dağlarından esintiler okuyacaklardı. Yani “denize düşen yılana sarılır” ifadesiyle zaten kaybediyoruz, bir de şansımızı böyle kullanalım dediler...!
     İstanbul’da yaşamıyorum, günlük sorunları çok bilmiyorum ama ülke ekonomisinin ve üretiminin can damarı olduğunu biliyorum.
     Eski başbakan Binali Yıldırım’ın bir konuşmasına çok takıldım; “Belediyede bilgisayarların yedeklenmesi FETÖ taktiğidir” dedi. Hem güldüm, hem hüzünlendim... FETÖ dedikleri örgütü yaratanların ve büyütenlerin kendileri olduğunu sağır sultan bile duymuş, kör gözler bile görmüş ve ortaklıkları halen devam edip, “Kaf Dağı” masallarına bile konu olmuşken bunu nasıl söyler. Efendim neymiş, belediyenin kozmik odasıymış falan filan... Çamur at izi kalsın stratejisi!
     Ekrem İmamoğlu, devletin esas Ankara’daki kozmik odasına girenlerin oğulları AKP de milletvekili, kendileri Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, bir kısmı da bakan demediyse tartışmanın adabına uyduğundandır.
     FETÖ’cü diye bilinen bir sürü belediye başkanını “metal yorgunluğu” adı altında görevden alacaksın ve mahkemelere sevk etmeyeceksin sonra İmamoğlu’nun bilgisayar yedeklemesini eski suç ortağınla itham edeceksin. Komik olmayı ve zor duruma düşmeyi istemediğini hepimiz gibi sen de iyi biliyorsun ama “emir demiri deler” ne yapayım, irademin ötesinde ve ben bir kurban metalim demek istiyordu Binali Yıldırım...
     Oyları kim çaldı söyleyin ve kötü söz sahibinindir diyene karşı, 35 plaka numaralı İzmir’le, 34 numaralı İstanbul’un bilgilerini karıştıran konuşmacı gecenin komedi oscarına aday gibiydi... “Sayıştayın öyle bir raporu yok” diyene raporlar gösterildi. Bu da gösteriyor ki Binali seçimden ümidini kesmiş...!
     İplik pazara çıktıktan sonra hem suçlu, hem güçlü olarak yaşam zorlaşıyor ama “Her şey çok güzel olacak” slogan olmaktan çıkıp, İstanbul’da kısa sürede hayata geçecek gibi hazır bekliyor...
trafik cezası öde kredi kartı ile fatura öde online fatura ödeme fatura öde